Başlığı okuduğunuzda aklınıza, Kenan Doğulu’nun benim de çok severek dinlediğim aynı isimli şarkısı gelebilir lakin sanmayın ki birazdan okuyacağınız satırlar kişisel bloğumda Kahve Yanı Yazıları başlığı altında paylaştığım yazılardakilere benzeyecek. Birkaç hafta önce yine buradan sizlerle paylaştığım ekonomide havanın bulutlanmasına ek olarak bir süredir kör topal giden dış ticaret üzerine bir şeyler karalamak istiyorum. Ha unutmadan, bu satırları kaleme alırken de kulaklığımda biraz önce bahsettiğim şarkının ezgileri tınılıyor.
Daha önce de dediğim gibi, birkaç ahta önce sizlerle de paylaştığım gibi, küresel ticaret hacmi bir süredir beklenen performansının bir miktar altında büyüyor. 2015 yılında %2,8 oranında artış gösteren küresel ticaret hacminin 2016 yılında da %2,8 oranında büyümesi bekleniyor. “Eeee, ne var ki bunda; büyüyor işte…” diyen okuyucularımızın sesini duyar gibiyim. O zaman şunu da eklemekte fayda var. 2016 yılında %2,8 olarak öngörülen küresel ticaret büyümesi Dünya Ticaret Örgütü’nün bir önceki beklentisinde %3,9 olarak açıklanmıştı. Yani hava birazcık bulutlandığı için kuruluş 2016 yılına ilişkin küresel ticaret büyüme öngörüsünü bir puana yakın bir oranda aşağı yönlü revize etti.
Buna ek olarak, küresel ticaret hacmi 2016 yılında öngörülen %2,8 oranında büyüse dahi üst üste beşinci yıl %3 düzeyinin altında bir büyüme gösterecek ki; bu durum 1990’dan bu yana yıllık ortalama %5 oranında büyüyen küresel ticaret hacminin son dönemlerde gözle görülür bir şekilde ivme kaybettiğinin en önemli göstergelerinden birisi.
Keyifle okuduğum, fırsat buldukça katkı sağladığım ve sizlere de tavsiye etmekten çekinmediğim İktisat ve Toplum Dergisi’nin 67. sayısında sayın hocam Ayça Tekin Koru da küresel ticaretteki rehavete dikkat çekiyor. Finansal kriz öncesinde %7 civarında büyüyen küresel ticaret kriz sonrası günümüze kadar gelen dönemde yılda ortalama yalnızca %3,4 oranında büyümüş; küreselleşmenin de doygunluk noktasına ulaşmasıyla bir hayli ivme kaybetmiştir. Ayça Hoca bu yavaşlamanın nedenlerini kısaca finansal krizle beraber talep kaynaklı yavaşlama ve ticaretin küresel gelirdeki değişimlere hassasiyetinin azalması olarak ifade ediyor. İlgilenen okuyucularımızın söz konusu yazıyı okumasında fayda görüyorum.
Bu hafta, haftalık ekonomik değerlendirmemi toparlamaya çalışırken özellikle Asya ekonomilerinde (Asya ekonomileri çünkü son dönemlerde ticaretin yıldızı olarak kabul edilen ülkelerin çoğunluğu Asya kıtasında) bu yazıya da başlığını veren bir şekilde bir ileri iki geri bir biçimde gelişen bir dış ticaret performansı gözlemledim. Gelin birkaç örnek vereyim.
1980li yıllardan beri bürüme performansı bir hayli göz dolduran ve bizim gibi gelişmekte olan ekonomilere adeta bir rol modeli olan Güney Kore’de ihracat Aralık 2014’ten bu yana küçülüyor. İçinde bulunduğumuz yılın Ocak ayında %19, Şubat ayında %13 ve Mart ayında %8,1 oranında azalan Güney Kore’nin ihracatı Nisan ayında da %11,2 oranında azaldı. İthalatta da görünüm benzer. 2016 yılının ilk dört aylık döneminde Güney Kore’nin ithalatındaki azalış bileşik olarak %50’yi buldu bile.
Bir başka örneğimiz yine Asya’dan geliyor. Güney Kore’ye benzer bir şekilde Endonezya’da da ihracat Eylül 2014’ten beri küçülüyor. Ocak ayında %21 oranında keskin bir şekilde düşen Endonezya’nın ihracatı Nisan ayında da %13 oranında geriledi. Şaşırmayacaksınız ama Endonezya’da da ithalatta durum aynı. İlk dört aylık azalış %43,9 oranına ulaştı.
Asya’nın büyük abisi Çin ile değerlendirmemizi sonlandıralım. Çin’de durumlar Güney Kore ve Endonezya kadar iç karartıcı olmasa da yine de başlığımıza uygun bir şekilde hareket ediyor. Çin’in ihracatı Ocak ayında %11,4 oranında, Şubat ayında ise %25,3 oranında azaldıktan sonra Mart ayında %11,5 oranında artış gösterse de Nisan ayında yeniden düşüşe geçerek %1,8 oranında azaldı. Mart 2016’daki artışın Haziran 2015’ten sonra ihracattaki ilk nefes alış olduğunu eklemekte de fayda var.
Şekil: Ocak 2014-nisan 2016 Döneminde Çin, Güney Kore ve Endonezya’nın İhracatlarının Yıllık Artış Oranları

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nız kutlu, Berat Kandiliniz ise mübarek olsun. Hepinize mutlu bir hafta dileklerimle…
Bu yazı 20 Mayıs 2016 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.
Öne çıkan görsel: industryweek.com