baba.

Geldi mi üst üste gelir kıvamında geçen zor bir günün son saatlerinde kaleme sarılırken şu hayattaki en değerli kelimelerden birisi bu yazıya ismini veriyor. Ofisten herkes elini ayağını çekince taze demlenmiş bir fincan kahveye eşlik eden, usul usul çalan şarkılar da olmasa insan delirir günün sonunda. Gerçekten delirir! Ne yapalım sayın okuyucu, biz de delirmemek için sarılıyoruz kağıt-kaleme. Babalar Günü’nde yazdığım yazıda dahi kullanmaktan çekindiğim o güzel kelime ancak bu yazıya yakıştı. Müslüm Baba’dan bahsettiğim bir yazıya başka bir başlık yakışır mı hiç?

Daha önce de bahsettim sana, bazı şarkıların ismini paylaşmaya çekiniyorum; bana özel olsunlar, benden başkası dinlemesin diye. Sanki böyle bir şey mümkünmüş gibi, hayallere dalıyorum yine. Şu hayatta bazen senin yere göğe koyamadığın şarkıları, ezgileri dinlemek toprak üzerindeki ölülere kısmet oluyor. Bazen de aslında bir cafede seni bekleyen bir bünye ile çok zamandır aynı şarkıları dinliyormuş, onları seviyormuşsun da; haberin bile olmuyor. Hayat işte, bir anda dört farklı mevsimde gezinebiliyorsun. Hiç beklemediğin bir anda ‘İyi ki…’lerine bir eş buluyorsun.

Diskografisini inceledim Müslüm Baba’nın, 83 tane albümü var, gözüken. 83 albümde yer alan onlarca şarkı arasından eminim sen de çok farklılarını seviyorsundur sayın okuyucu. Ama bu yazıya konu olan, benim dinlerken başka bir gezegene gittiğim, en ‘baba şarkılar’.

Herhangi bir gönderme, herhangi bir sıralama olmadan paylaşıyorum bunları seninle. Her birisi, şu kısacık ömrümün farklı anlarına tema olmuş şarkılar. Hatırlıyorum da, her birini kulaklığımda duyduğumda, hayatı ve birçok şeyi öğrendiğim Ankara sokaklarında, adeta bir klip çekiyormuşçasına salındığım olmuştur. Bazısına yazdığım, sahnelediğim bir oyunda yer ver mişim; bazısını ise mum ışığının aydınlattığı odamda günlüğüme sarılmış halde harıl harıl yazarken sabahın çok uzaklarda olduğunu hissettiğim gecelerde misafir etmişim.

Her biri küçücük ama anlamlı binlerce şey gibi şu aşağıdaki beş şarkı da kulağıma çalındığında bambaşka hissettirenler arasında. Bu yazıyı okurken sana -sıralaması sana kalacak şekilde- eşlik etsin bu şarkılar.

Keşke çok geç olmadan “biz hapşuralım, sen çok yaşa Baba” diyebilseydik…

Ruhu şad olsun.