Havalar dengesizleşti. Bir de yorgunluk ve uykusuzluk eklenince; kutu kutu ilaç bitirilen, yüksek ateş ve halsizlik ile mücadele edilen bir haftayı da geride bırakmak zorunda kaldık. Yeni bir hafta başlıyor; yeni fırsatlar, yeni gelişmeler ile. Geçtiğimiz haftalara kıyasla ekonomide daha sakin bir hafta bizi bekliyor gibi. Yılbaşından bu yana Pazartesi sabahları kırmızı ibreler ile görmeye alıştığımız Çin borsaları bu sabah sonunda yeşile döndü. Avrupa’da da sakin bir hafta başlangıcı var.

Bildiğiniz (ya da şimdi öğrendiğiniz) gibi bir süredir Çin’deki CSI100 ve SSEC endekslerini takip ediyoruz. 2016’nın ilk iş gününde imalat sanayinin beklentilerin altında büyümesi ile beraber yeni kriz kehanetleri ortaya atılmış; Çin borsaları %7’nin üzerindeki kayıplar ile birkaç kez işlemlere kapatılmıştı.

Bu sabah uyandığımızda CSI100 ve SSEC endeksleri az da olsa pozitife dönmüş durumda. Bu satırların yazıldığı dakikalarda CSI100 endeksi %0,04 oranında, SSEC endeksi ise %0,47 oranında artıda.

Grafik 1: CSI100 ve SSEC Endekslerinin Son Bir Aydaki Görünümü (Turuncu: CSI100, Mor: SSEC)

2016 yılında CSI100 endeksi %14,1 oranında değer kaybederken SSEC endeksinde ise değer kaybı %18,9’u bulmuş durumda. Buna ek olarak Japonya’daki Nikkei225 endeksinin ise yılbaşından bu yana değer kaynı %11’e ulaştı. Yarın açıklanacak olan Çin Aralık ayı sanayi üretim verisi ile 2015 büyüme verileri Asya borsalarına hareketlilik getireceğe benziyor.

Kasım ayında %6,2 oranında artan Çin sanayi üretiminin Aralık ayında da %6 oranında artarak yılı kapatması beklenirken dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin 2015 yılında %6,8 oranında büyümesi bekleniyor. Belki bazılarınızın aklından “%6,8 oranında büyüme az mı? Hem de o kadar büyük bir ekonominin…” diye geçiyor olabilir ancak bu noktada Çin’in 1996-2014 arasındaki büyüme performansından bahsetmek gerekiyor.

Çin ekonomisi söz konusu dönemde yıllık ortalama %9,5 oranında büyümüş olup 2015 yılına ilişkin olarak öngörülen %6,8’lik büyüme oranı Çin’in son 25 yıldaki en düşük büyüme performansı olarak dikkat çekiyor. Duruma böyle baktığımızda, Çin ekonomisindeki yavaşlama eğiliminin gözle görülür düzeye geldiğini ifade etmek çok da yanlış olmayacaktır. Bu bağlamda, yarın sabah Çin’den gelen verileri yakından takip ediyor olacağız.

Avrupa’da endeksler açılışta yatay bir seyir ile güne başlasalar da bu saatlerde kayıpları genişletmeye başladılar. Bu satırların kaleme alındığı dakikalarda kayıplar İspanya’da %0,25, Belçika’da %1, Yunanistan’da %3,8, Macaristan’da %2 seviyelerinde. BIST100 ise yatay bir seyirde; %0,27’lik artış ile haftaya başlıyor.

Avrupa’da bu hafta Perşembe günkü Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararını takip ediyor olacağız. Avro Bölgesi’nde ayrıca yarın cari işlemler dengesi, Perşembe günü tüketici güveni ve Cuma günü tüketici fiyat endeksi verileri de takip edeceğimiz diğer gelişmelerden.

ABD’de bu hafta veriler açısından sakin geçecek. Çarşamba günü açıklanacak olan Aralık ayı tüketici fiyat endeksinin yıllık bazda %0,8 oranında artması bekleniyor.

Son zamanların önemli gündem maddelerinden biri de petrol fiyatları. 18 Ocak 2014 günü 106 dolardan, 18 Ocak 2015 günü ise 47 dolardan işlem gören Brent petrolün varil fiyatı 30 doların da altında kapanış yaparak gün itibarıyla 29 dolardan işlem görüyor. Brent petroldeki iki yıllık %73 oranındaki, bir yıllık %38 oranındaki değer kaybının İran’ın nükleer programını tamamlamasının ardından petrol arzının daha da artacağı beklentisiyle önümüzdeki dönemde daha da genişlemesi bekleniyor.

Brent petrolün varil fiyatı dün gece 27,7 dolar seviyesine kadar gerilerken WTI petrolünün varil fiyatı ise 28,4 dolara kadar geriledi. Gün içerisinde Brent petrol 29,2 dolardan, WTI petrolü ise 29,1 dolardan işlem görmekte.

Grafik 1: Brent ve WTI Petrol Fiyatları (Varil Başına USD, Turuncu: Brent, Mor: WTI)

Hepimize mutlu ve huzurlu bir hafta diliyorum.

İlk görsel: economywatch.com