Gün gelecek de bir gün yine kendi şehrinden suratın asık ayrılıp da yeni günü bir okyanusun üzerinde, yeni bir kıta ile buluşurken karşılayacaksın deselerdi… Şu hayatta nelere yok artık dedik de aynılarını yaşamadık ki?
Güney Amerika ile buluştuğum anlarda henüz bitirdiğim bir filmin duygusallığına elimdeki kitapta okuduğum o güzel satırlar karıştı. Harari’nin Sapiens’inde diyor ki zihin bir olay yaşadığında onu olduğu gibi kabul etmeyi başarsa acı yaşamayı da bir kenara koyabilecek; hatta üzüntülerinden zenginlik dahi bulabilecek olgunluğa ulaşacak. Her türlü duyguyu akıl sağlığımızı kaybetmeden yaşayabilecek miyiz?
Zor lakin imkansız olmayan bir şeye ulaşabilecek kadar gücümüz kaldı mı bilmiyorum ancak bildiğim bir şey var ki o da bizim gibi ‘güzel’ seven güzel insanları çok üzdükleri; acıdan, üzüntüden kaçarak yitirdiğimiz gücümüze, akıl sağlığımıza ilaç olacak o sevgiyi de zorla elimizden almaya çalıştıkları… Yapmayın, n’olur.