Küresel Ekonomiler Dalgalanıyor

Her ne kadar –haddimizce- uzmanlık alanımız ekonomi olsa da bazı anlarda diyecek tek bir kelimemiz kalmıyor; değil ekonomi hakkında, insanlık namına bile. Geçtiğimiz hafta yüzlerimiz asık geçti. 13 Mart akşamı Ankara’nın kalbinde patlayan bomba aslında tüm ülkemizi sarstı. Biz, yine öldük. Bu haftaki yazımıza 13 Mart’taki ve daha önceki menfur saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır, yaralananlara ise acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum. Allah ülkemizi bu tür musibetlerden muhafaza eylesin.

Lakin hayat bir şekilde devam ediyor ve biz de bu hayatta acılarımızı kalbimize gömerek yaşamak zorundayız. Geride bıraktığımız haftalarda ülkemizin ve küresel ekonomilerin genel görünümlerini takip etme imkânı buldum. Hatırlarsınız, Haber Ankara ailesine katılırken bu köşede sadece ekonomiyi yakından takip edenlerin anlayabileceği değil toplumun her kesiminden insanın aklından geçirdiği “şu ekonomide ne oluyor ya?” sorusunu cevaplamak için de bir şeyler paylaşacağımızı ifade etmiştim. Gelin bu hafta da küresel ekonomilerde ne oluyor ne gidiyor bir göz atmaya çalışalım.

Uluslararası kuruluşlar küresel ekonomik büyüme tahminlerini aşağıya yönlü revize etme konusunda birbirleriyle yarışıyor desek yeridir. Uluslararası Para Fonu Ocak ayında yaptığı değerlendirmede 2016 yılı için daha önce %3,6 olarak açıkladığı küresel büyüme öngörüsünü %3,4’e revize ederken uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch de gelişmiş piyasalar için tahminini %2,1’den %1,7’ye; gelişmekte olan piyasalar için ise %4,4’ten %4’e düşürdü.

Bunun yanında, ülkelerin ekonomi yönetimleri de önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerini gözden geçiriyorlar. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’de şimdiye kadar %7 olarak belirlenen büyüme öngörüsü (hedefi de denebilir) bu yıl ile beraber %6,5-%7 aralığına çekilirken ekonomi yönetimi küresel belirsizliklerden dolayı uzunca bir süreden sonra dış ticaret hedefi açıklamaktan kaçınmıştır.

Küresel ticaret demişken ekonomilerdeki dalgalanmaların dış ticarette de kendini gösterdiğini ifade etmek gerekiyor. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) geçtiğimiz aylarda 2016 ılı için küresel ticaret hacmi büyüme öngörüsünü %4’ten %3,9’a düşürürken bu oran küresel kriz dönemlerinden sonra küresel ticaret hacminin en yavaş arttığı dönem olarak dikkat çekmektedir. Birçok ülkenin büyüme performansında lokomotif görevi gören dış ticaretteki bu kan kaybının önümüzdeki dönemde gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin ekonomik gelişmelerinde de etkili olacağını beklemek çok da yanlış olmaz.

Grafik 1: 1995-2015 Döneminde Küresel Ticaret Hacmindeki Artış Oranı

grafik1 (1)
Kaynak: DTÖ

Küresel ticaretteki yavaşlamadan söz etmişken ülkelerin dış ticaret istatistiklerindeki değişiminden bahsetmekte de fayda var. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de Ocak ayında ihracat %2,1 oranında azalırken ithalat ise %1,2 oranında azaldı. ABD’yi takip eden Çin’de ise Ocak ayında %11,4 oranında gerileyen ihracat Şubat ayında %25,4’lük keskin bir azalış ile küresel ekonomilerdeki önümüzdeki döneme ilişkin belirsizlikleri bir miktar artırdı. Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’da ise Ocak ayında ihracat %0,5 oranında azaldı.

Yeri gelmişken bir parantez de ülkemiz için açalım. Küresel ekonomiler dalgalanıp önümüzdeki döneme ilişkin belirsizlikleri beslerken ülkemiz için ise görece iyi haberler geliyor ekonomide. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye için 2016 yılı büyüme beklentisini %3’ten %3,5’e revize ederken 2015’ten gelen güçlü veri akışının 2016 yılı için ekonomik ivmede artışa işaret ettiğinin altını çizdi. Öte yandan, Şubat ayına ilişkin açıklanan geçici dış ticaret istatistiklerine göre de her ne kadar gelişmiş ülkelerde ihracat ve ithalat değerleri azalma, küresel ticaret değerleri ise yavaşlama görünümünde olsa da Şubat ayı ihracatımız %3,3 oranında arttı. 2002 yılında 209 ülkeye ihracat yapan ülkemiz bugün 220 ülkeye ihracat yapan bir ülke konumuna ulaştı.

Önümüzdeki bir süre de gündem merkez bankalarının kararları ile şekillenecek ve ülkelerden gelen ekonomik veriler incelemeye değer olacak. Hareketli geçen bir 2015 yılından sonra bakalım 2016 yılında bizi ekonomide neler bekliyor, hep birlikte bu köşeden takip etmeye çalışacağız.

Son olarak… Bugün 18 Mart Şehitleri Anma Günü. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 101. yıldönümünde, düşmanların topraklarımıza ayak basmasını önleyerek büyük bir zafer kazanan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun.

Bu yazı 18 Mart 2016 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.

Öne çıkan görsel: clipartpanda.com

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s