Küresel büyüme geçmişteki güzel zamanları aratıyor, performans giderek yavaşlıyor. Geçtiğimiz günlerde OECD, 2016 ve 2017 yılları için yapmış olduğu büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti. Toplam gelirin büyümesinin azalmasının yanında dağılımındaki sıkıntılar da tüm dünya ekonomilerinin en büyük sorunlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde 2015 yılı için yapılan gelir araştırmasının sonuçlarına göre en zengin kesimin geliri, en yoksul kesimin gelirinden tam 7,6 katı daha fazla.
Ekonomi literatüründe yer alan gelir eşitsizliği ölçütlerinden biri olarak Gini katsayısı kabul edilmektedir. Gini katsayısı temel olarak, 0 ila 1 arasında değişim gösteren, değeri sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımının daha eşit; bire yaklaştıkça ise gelir dağılımının daha eşitsiz olduğunu ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bilgiler ışığında, ülkemiz için 2014 yılında 0,391 olarak hesaplanan Gini katsayısı 2015 yılı için ise 0,397 olarak hesaplanmıştır. Yani, 2015 yılında gelir dağılımımız 2014 yılına kıyasla bir miktar daha eşitsiz.
2015 yılında ülkemizdeki gelir koşullarını siz değerli okuyucularımız için şöyle örneklemeye ve basitleştirmeye çalışayım. Ülkemizde 5 kişi yaşasın diyelim ve bu 5 kişinin toplam geliri 100 lira olsun. Ülkemizde yaşayan beş kişinin gelir seviyeleri de birbirinden farklı. En yoksul kişinin yıllık geliri 6,1 lira iken en zengin kişinin yıllık geliri ise 46,5 lira. Yukarıda Gini katsayısı aracılığıyla bahsettiğim 2014-2015 yılları arasında ülkemizdeki gelir koşullarındaki eşitsizliğin bir miktar artması durumu, kendisini burada da gösteriyor. En yoksul kişinin yıllık gelirden aldığı pay 2015 yılında gerilerken en zengin kişinin aldığı pay ise yükselmiş.
Şekil 1: 2014 ve 2015 Yıllarında Türkiye’de En Yoksul ve En Zengin Kesimin Gelirden Aldıkları Pay

Yukarıdaki grafikte ülkemizdeki en yoksul ve en zengin kesimlerin 2014 ve 2015 yılında toplam gelirden aldıkları paylar yer alıyor. Mavi çizgi en yoksul kesimin payını gösterirken turuncu çizgi ise en zengin kesimin payını gösteriyor. Sizin de dikkatinizi çektiği gibi yoksulların gelirden aldığı payı gösteren mavi çizgi aşağı yönlü eğilimliyken zenginlerin gelirden aldığı payı gösteren turuncu çizgi ise yukarı yönlü eğimli. Diğer bir deyişle, 2014 yılından 2015 yılına geçerken zaten hâlihazırda en zengin kesimde yer alanlar gelirden aldıkları payı arttırırken hâlihazırda en yoksul kesimde yer alanların gelirden aldıkları pay ise azalmış. Gelir eşitsizliği daha bir eşitsiz olmuş.
TÜİK’in yaptığı gelir araştırması öğrenim düzeyleri ve cinsiyetler arasındaki gelir farklılıklarını da göz önüne seriyor. Eğitim seviyesi arttıkça gelir düzeyinin de artacağı hepimizin araştırma sonuçlarına bakmadan da öngörebileceğimiz bir durum. Nitekim gelir araştırmasının sonuçları da öngörümüzü doğrular nitelikte. 2015 yılında okur-yazar olmayan ortalama bir vatandaşımızın yıllık esas iş geliri 8.410 lira olurken bu miktar yükseköğretim mezunu birisi için 34.801 liraya kadar yükseliyor. Diğer bir deyişle, ülkemizde yaşayan bireyler üniversite mezunu olarak okur-yazar olmayan bireylere göre 4,1 kat daha fazla kazanabiliyor. Öğrenim düzeylerine göre bireylerin yıllık ortalama esas iş gelirlerine aşağıdaki grafikte yer verilmiştir.
Şekil 2: 2015 Yılında Hanehalkı Fertlerinin Eğitim Durumlarına Göre Yıllık Ortalama Esas İş Gelirleri

Ülkemizde öğrenim düzeyi kadar cinsiyet de bireylerin gelirleri arasındaki farklılığı etkileyen faktörlerden biri olarak dikkat çekiyor. Öyle ki, ülkemizde 2015 yılında bir erkek ortalama olarak 22.673 lira kazanırken bir kadın ise yine ortalama olarak 17.956 lira kazanıyor. Erkek ile kadın arasındaki gelir eşitsizliği oranı 1,26; yani bir erkek bir kadından ortalama olarak 1,26 kat daha fazla kazanıyor. Her ne kadar genel gelir eşitsizliği görünümümüzde bir miktar kötüleşme olsa da bu alanda geçen yıla göre daha iyi bir durumdayız. Cinsiyetler arasındaki gelir farklılığı oranı geçtiğimiz sene 1,28 idi.
Yükseköğretim mezunlarında ise cinsiyetler arasındaki gelir eşitsizliği bir miktar daha yüksek seviyede. Üniversite mezunu bir erkek ortalama olarak üniversite mezunu bir kadından 1,30 kat daha fazla kazanıyor. Üniversite mezunu bir erkek 2015 yılında ortalama 38.097 lira kazanırken aynı eğitim düzeyindeki bir kadın ise ortalama olarak 29.238 lira kazanıyor. Aşağıdaki grafik, eğitim durumlarına göre erkek ve kadınların yıllık ortalama esas iş gelirlerini gösteriyor.
Şekil 3: 2015 Yılında Hanehalkı Fertlerinin Eğitim Durumları ve Cinsiyetlerine Göre Yıllık Ortalama Esas İş Gelirleri

Ekonomi politikaları çok farklı konuları odak noktasına yerleştirebiliyor. Bazı politikalarda ne olursa olsun büyüme performansı önemli hale gelirken bazı anlarda ise büyürken gelirin toplumun her kesimine –olabildiğince– etkin bir şekilde paylaştırılması da önemli hale geliyor. İlerleyen dönemler ne gösterir bilinmez ama bu ikisinin sağlıklı bir şekilde aynı potada eritilebildiği anlar, bu toplumun bir bireyi olarak hepimizin arzu ettiği anlardan olur.
Bugünden itibaren geceler gündüzlerden daha uzun. Hangisi uzun olursa olsun güzel haberler ile geçecek gece ve gündüzler yaşamamız dileklerimle.
Güzel bir hafta olsun.
Bu yazı 23 Eylül 2016 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.