Şehircilik ve Sürdürülebilirlik

Bugün 8 Kasım, Dünya Şehircilik Günü. İlk olarak 1949’da Buenos Aires Üniversitesi’nde Profesör Profesör Carlos Maria della Paolera tarafından başlatılan gün, kentleşme ile planlama gündemini yakından ilgilendiren konular ile ilgili tartışmaların düzenlendiği etkinliklerle kutlanmaya devam etmektedir.

İnsanoğlunun yerleşik düzene geçmesinden itibaren toplumların şekillenmesinde etkin rol oynayan şehirler, medeniyetin ve kültürün geçmişten günümüze ve günümüzden de gelecek nesillere taşınması ile dokunun korunması konularında büyük öneme haizdir. Tıpkı tarih alanında bahsedilen geçmişi ile bağlarını koparan toplumların gelecekte sağlam adımlar atması mümkün olmadığı gibi geçmişi ile bağları kopuk bir biçimde şekillenen, sosyal ve kültürel mirasını bir kenara koyarak ait oldukları toplumların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen şehirler de sürdürülebilir olmaktan uzak bir yerde konumlanmaktadır.

Hiç şüphe yok ki, bu alanda da yetkin insanlar insan yapısının ve insan ile beraber var olan toplumun yapısının, geçmişten bugüne taşıdığı tarihsel birikim ile toplumun yapısının içerdiği önemli hususları dikkate alan ve gelecek nesillerin yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyen bir şehircilik için çalışmalarını durmaksızın sürdürmekteler. Nitekim Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki de yayımladığı 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kutlama mesajında sürdürülebilir ve kimlikli şehirlerin oluşması için referans olarak aldığımız köklü medeniyetimize sıkı sıkı bağlı olduğumuzun altını çizmiştir.

Sürdürülebilirlik Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu tarafından toplumların bugünü gelecek nesillere olumsuz etkilemeyecek şekilde yaşaması olarak tanımlıyor. Kaynakların sadece bugünü düşünerek değil de yarını düşünerek de etkin olarak kullanılması, kalkınmanın farklı unsurları da dikkate alacak şekilde gerçekleştirilmesi hususları da sürdürülebilirliğin tam temelinde oturuyor.

Şehircilik alanında önemli bir uluslararası şirketin yaptığı sürdürülebilir şehirler araştırması da 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nde incelenmeye değer bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor. Dünya genelinde 100 şehrin sürdürülebilirliğin üç temel noktası olan insan, gezegen ve ekonomik vizyon ile değerlendirildiği çalışmada sosyal, çevresel ve ekonomik unsurların sürdürülebilirliği sağlamada etkili olduğunun altı çiziliyor.

Sonuçlar gösteriyor ki, dünya genelinde bu üç vizyonu da dengeli bir şekilde gerçekleştiren bir şehir bulunmuyor. Şehirler farklı vizyonlarda öne çıkan performanslar sergilerken diğer vizyonlarda başarılı olma konusunda sıkıntılar çekiyor. Örneğin, genel sıralamada lider konumda bulunan Zürih çevresel vizyonda da sıralamanın en tepesinde yer alırken sosyal vizyonda ise kendisine ancak 27. sırada yer bulabiliyor.

Çalışmanın çarpıcı sonuçlarından birisi de, dünya genelinde sürdürülebilir şehircilik konusunda dengesizliğin olduğu; Avrupa ülkelerinin bu konuda dominant konumda yer alırken yükselen ekonomilerin şehirlerinin ise görece daha zayıf bir performans sergiledikleridir. Öyle ki, sıralamanın ilk 15 sırasının 13’ünü Avrupa şehirleri oluşturuyor.

Özellikle dış ticaret alanındaki başarıları ile beraber gelir seviyeleri de hızla yükselen Singapur ve Hong Kong; çalışmada da ekonomik vizyonda üst sıralarda yer alırken aynı başarıyı sosyal sürdürülebilirlik alanında gerçekleştiremiyor. Öyle ki, söz konusu bu şehirler sosyal sürdürülebilirlik sıralamasında kendilerine ancak sırasıyla 48. ve 81. Sırada yer bulabiliyorlar.

Çalışmanın bir diğer kilit sonucu ise insanı odak noktasına koymanın şehirler için sürdürülebilirliğin başarılması açısından zorlu bir aşama olduğu ve şehirlerin kimliğinin çevresel vizyonun geliştirilmesi ile aynı yönde hareket ettiğidir. Bir şehirde oluşan olumlu ya da olumsuz faktörlerin beraberce, şehrin fiziksel, sosyal ve ekonomik sisteminin en etkin bir şekilde geliştirilmesi yolunda değerlendirilmesi, sürdürülebilir şehircilik anlayışının da temelinde yatan bir anlayış olarak ifade edilebilir.

Gelelim çalışmanın sonucunda ortaya çıkan sıralamaya: 2016 yılında dünyanın en sürdürülebilir 100 şehrinin değerlendirildiği genel sıralamada ilk sırayı Zürih alırken Zürih’i sırasıyla Singapur, Stockholm, Viyana ve Londra izliyor. Çalışmada ülkemizin tek temsilcisi olan İstanbul ise sıralamada kendisine ancak 77. sırada yer bulabiliyor.

Şekil: 2016 Yılında Dünyanın En Sürdürülebilir 100 Şehri Sıralaması

siralama
Kaynak: ARCADIS Sustainable Cities Index 2016

Şüphesiz ki insan var oldukça şehirler de var olacak. Rekabetin giderek kızıştığı, teknolojinin gelişme hızının takip edilmesinin zorlaştığı günümüzde içinde yaşadığımız şehirlerin hem bizim ihtiyaçlarımıza etkin bir şekilde cevap vermesi hem de gelecek nesillerin kaynaklara sağlıklı bir şekilde erişiminin sağlanması için şehirlerin sosyal, çevresel ve ekonomik vizyonların tamamının dikkate alınarak sürdürülebilir bir yapıya bürünmeleri büyük önem arz etmektedir.

Dünya şehir merkezlerine bağımlı hale gelmeye devam ettiği sürece sürdürülebilirlik de şehircilik alanının en önemli unsurlarından birisi olmaya devam edecektir.


city

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s