Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yasayla belirlenmiş asli görevi fiyat istikrarını korumaktır. Ekonomi bilimine aşina olmayan değerli okuyucularımız için fiyat istikrarı kavramını tanımlarken TCMB’nin tanımından yola çıkmak faydalı olacaktır. TCMB fiyat istikrarını, fiyatlar genel seviyesinin değişim göstermemesi değil, uzun dönemli enflasyon (fiyat artışı) ya da deflasyon (fiyat azalışı) eğilimlerinden önlenerek Türk Lirasının satın alma gücü ve dolayısıyla para birimine olan güvenirliğinin korunması olarak tanımlıyor. Merkez bankalarının kararlarında etkin rol oynayan yıllık enflasyon oranı, geçtiğimiz ayda sürpriz yaparak %11,87 ile 2008 yılının Ekim ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
2012 yılı Mayıs ayı ila 2017 yılı Ocak ayı arasındaki 57 aylık dönemde tek haneli seviyelerde salınan enflasyon oranı içinde bulunduğumuz yılın Şubat ayından itibaren yeniden çift haneli seviyelere yükseldi. Şubat ayında %10,13 oranına yükselen tüketici fiyatlarındaki artış dün açıklanan Mayıs ayı verileri itibarıyla ise %11,72 seviyesinde. Hiç şüphe yok ki bu oran ülkemiz için görece yüksek bir oran. Bunun yanında 2011 yılından bu yana enflasyon hedeflemesini tutturmayı başaramayan TCMB’nin de 2017 yılına ilişkin olarak yıl sonu enflasyon hedefinin %5, yıl sonu enflasyon beklentisinin ise %8,4 olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Peki tüketici fiyatlarının son aylarda neredeyse son on yıllık dönemin en yüksek seviyelerinde gezinmesinin nedenleri ne? Ana harcama grupları itibarıyla tüketici fiyatlarındaki değişime bakıldığında aslında bu yükselişin nedenleri daha rahat görülebiliyor. Söze harcamalarımızda büyük paya sahip harcama gruplarından başlayayım. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre aybaşında aldığımız 100 liralık maaşımızın 22 lirasını gıda ve alkolsüz içeceklere, 15 lirasını konuta, 16 lirasını ise ulaştırmaya harcıyoruz. Yani diğer bir deyişle, 100 liramızın yarısından fazlasını (53 lirasını) üç temel harcama grubuna ayırıyoruz. İşte gelirimizin yarısından fazlasını ayırdığımız bu harcama gruplarında yaşanan fiyat artışları da enflasyon oranının yukarı doğru hareketinde etkin rol oynuyor.
Toplam harcamalarımızın %22’sini oluşturan gıda ve alkolsüz içeceklerde Mayıs ayı itibarıyla yıllık fiyat artışı %17 oranında gerçekleşirken harcamalarımızın %16’sını oluşturan ulaştırma grubunda ise fiyat artışı %15,8 oranında gerçekleşti. Toplam içerisindeki yeri bir hayli güçlü olan iki harcama grubunda da yıllık fiyat artış oranı genel fiyat seviyesindeki artışın bir hayli üzerinde. Siz değerli okuyucularımızı çok fazla teknik bilgi ile sıkmak değil amacım ama şu kadarını söyleyip bu bölümü kapatalım: toplam harcamalarımızın yarısından fazlasını oluşturan üç harcama grubunda ağırlıklı ortalama alarak yaptığımız hesap sonucu yıllık fiyat artışını %14 buluyoruz. Yani olmazsa olmazlarımızın fiyatları bir yılda %14 artmış.
Mayıs ayında Ankara düşük enflasyonda lider
TÜİK’in istatistiki bölgelere göre tüketici fiyatlarındaki değişimi belirttiği tablonun ilk sırasında bu ay tanıdık bir il var: Ankara. Ülke genelinde fiyatlar genel seviyesi Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %11,72 oranında artış gösterirken Ankara’da bu artış oranı %10,88 ile ülke genelinden daha düşük gerçekleşmiş ve Mayıs ayı itibarıyla istatistiki bölgeler bazında en düşük oran olarak karşımıza çıkmıştır. İstanbul %11,13 oranı ile Ankara’yı izlerken Mayıs ayında fiyatların yıllık bazda en fazla artış gösterdiği bölge ise %14,6 ile Gaziantep, Adıyaman ve Kilis bölgesi oldu.
Şekil 1: İstatistiki Bölgeler İtibarıyla Mayıs Ayı Yıllık Fiyat Değişimleri

Son dönemlerde enflasyonda yaşanan yükselişin temel belirleyicilerinden olan gıda fiyatlarının da bir miktar kontrol altına alınması ile beraber Sayın Başbakanımızın da ifade ettikleri gibi enflasyon oranı zirveden gerileme eğilimine girmiştir. Önümüzdeki dönemde bu kontrollü görünümün devam etmesi halinde tüketici fiyatlarında yaşanan artış oranının daha düşük seviyelerde gerçekleşmesini beklemek mümkün. Önümüzdeki dönemleri hep birlikte gözlemleyip yorumlayacağız.
Haber Ankara ailesi 4. yaşını kutlamak için hazırlanıyor. Lansmanı da yayınlanan bu harika tören 13 Temmuz tarihinde Ankara’da düzenlenecek. Tanıtım videosuna buradan ulaşmak mümkün.
Ankara’nın tropikal yağmurları eşliğinde güzel bir hafta diliyorum.
Bu yazı 6 Haziran 2017 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.