Resmi istatistik ofisimiz olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçtiğimiz hafta Haziran ayı itibarıyla işgücü istatistiklerini bizlerle paylaştı. Haziran ayı itibarıyla işsizlik oranı yüzde 10,2 olarak açıklanırken tarım dışı işsizlik oranı ise aynı dönem için yüzde 12,2 olarak tahmin edildi. İşgücü istatistiklerinde dönemsel sonuçlar, ilgili ayı da içine alacak şekilde üç aylık dönemler itibarıyla açıklanmakta. Dolayısıyla bu hafta bu köşeden Haziran ayı itibarıyla yorumlamaya çalışacağımız işgücü istatistikleri aslında 2017 yılının Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarını kapsayan dönemi resmetmektedir.

İşsizlik oranımız 2009 yılında Küresel Ekonomik Kriz’in tüm dünya ülkeleri ile beraber ülkemizi de olumsuz etkilediği dönemde yüzde 15’e kadar yükselmiş; ancak sonrasındaki dönemde belli bir atalet içerisinde olsa da zaman içerisinde yüzde 10 düzeylerine kadar gerilemiştir. İçinde bulunduğumuz yılın Ocak ayında yüzde 13 ile yine görece yüksek kabul edilebilecek düzeylerde gerçekleşirken sonrasındaki dönemde ise aşağı yönlü hareket etmiştir.

2017 yılının Haziran ayı itibarıyla işgücü istatistiklerine baktığımızda, en çarpıcı sonuçlardan birisi bu yılın başına göre 2 milyon 34 bin kişiye istihdam sağlanmış olmasıdır. Geçtiğimiz yılın sonunda ülkemizde toplam istihdam edilen kişi sayısı 26 milyon 700 bin kişi olurken 2017 yılıyla beraber Sayın Cumhurbaşkanımızın da ekonomideki aktörlere yönelik olarak istihdam seferberliği çağrısıyla istihdam edilen kişi sayısı 28 milyon 703 bin kişiye kadar yükseldi. Söz konusu çağrının etkisiyle beraber yılın kalan kısmında istihdam edilen kişi sayısının daha da yükselmesini beklemek çok da yanlış olmayacaktır.

İşgücü istatistiklerinde yüzümüzü güldüren başka bir sonuç ise işsizlik oranının sene başındaki yüksek seviyelerinden geri çekilip tek hane sınırına dayanmasıdır. Yukarıda da bahsi geçtiği gibi, 206 yılının Aralık ayında yüzde 12,7; 2017 yılının Ocak ayında ise yüzde 13’e kadar yükselen işsizlik oranımız takip eden dönemde düşüş trendine inmiş ve Haziran ayı itibarıyla yüzde 10,2 düzeyine kadar çekilmiştir. Bu bağlamda, 2017 yılının ilk yarısında işsizlik oranımızda 2,5 puanlık bir iyileşme, tarım dışı işsizlik oranımızda ise yüzde 2,7 puanlık bir iyileşme yüzümüzü güldüren hususlardan olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkemizin en etkili güçlerinden birisi olan genç nüfusumuz ekonomimizin ilerleyen yıllarda gelişmekte olan ekonomiler düzeyine yükselmesi için büyük önem arz ediyor. Ancak bu genç nüfustaki işsizlik oranı hususunda, işgücü istatistiklerinin diğer kısımlarındaki kadar başarılı olamayışımız, ilerleyen dönemlerde işgücü politikalarının tasarlanması aşamalarına ışık tutabilir. Öyle ki, 2016 yılının Haziran ayında yüzde 19,4 olan genç nüfusta işsizlik oranı bu yılın Haziran ayında yüzde 20,6 oranına yükseldi. Öte yandan, incelemelerimizi 2017 yılının ilk yarısı itibarıyla yapacak olursak ise karşımıza nispeten olumlu bir görünüm çıkmakta: 2016 yılının sonunda neredeyse her dört gençten birisi işsiz statüsündeyken söz konusu altı aylık dönemde genç nüfustaki işsizlik oranında 3,4 puanlık iyileşme sağladık.

İşgücü istatistikleri ekonomilerin genel görünümünün incelenmesi ve ekonomiler hakkında fikir edinilmesi açısından önemli kabul edilen verilerdendir. Zorlu geçen bir 2016 yılının ardından Sayın Cumhurbaşkanımızın da sıçrama yılı olarak ifade ettikleri 2017 yılıyla beraber ekonominin birçok farklı alanında olduğu gibi işgücü piyasalarında da olumlu görünüm bizlerin de yüzlerini güldürmektedir. Umuyoruz ki, uzun dönemlerdir ekonomimizin yapısal sorunlarından birisi olan işgücü oranında ilerleyen dönemlerde de aşağı yönlü hareketleri izlemeye devam ederiz.

Bu hafta bu köşedeki buluşmamızla beraber ben de çok değerli Ticari Hayat Gazetesi Ailesi’nin bir üyesi oluyorum. Her hafta ekonomiye dair ilgi çekici konuları sizlerle paylaşmaya çalışacağım bu köşeden siz değerli okuyucularımıza sıcak bir “merhaba” gönderiyorum.

Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle…

Bu yazı 20 Eylül 2017 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.