Küresel ekonominin oyunları yeniden yazılırken Asya ekonomileri gündemdeki yerlerini giderek sağlamlaştırıyor. Yakın gelecekte ABD’yi de geçerek dünyanın en büyük ekonomisi konumuna ulaşması beklenen Çin’de yönetimi elinde bulunduran Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) kongresi ve Japonya’da ise Başbakan Abe’nin erken seçimden zaferle çıkması önümüzdeki dönemde Çin ve Japonya ekonomilerine ilişkin işaretleri içerdiği için dikkatle izlendi.

Çin’in siyasi yapısında devlet yapısının temel belirleyicisi olan Komünist Parti’nin ulusal kongresi sadece Çin’in değil, tüm dünyanın gündeminde sağlam bir yere sahip olmuştur. Kongrede hâlihazırdaki devlet başkanı Xi yeniden parti lideri seçilirken önümüzdeki dönemde serbestleşmenin daha yoğun bir şekilde görüldüğü ve özellikle ticarette serbestleşme çalışmalarının teşvik edildiği bir dönemin yaşanacağı vurgulanmıştır.

Kongrenin açılışında Xi’nin yaptığı sunumun başlığı olan “Orta Düzeyli Refah Toplumu İnşasındaki Başarı ve Çin Tipi Sosyalizmin Yeni Dönemi” çalışma raporu Çin’de müreffeh bir toplumun inşa edilmesine yönelik hedeflere yer vermektedir. Bu bağlamda ÇKP’nin 2020 ile 2050 yılları arasında yeni modern-sosyalist bir döneme gireceği belirtilmektedir. Devlet Başkanı Xi, ekonomiye ilişkin ise özellikle dış ticarette dünyaya kapılarını açık tutan bir Çin inşa edileceğini ve inovasyon kapasitesinde dışa açıklığın artırılması gerektiğini ifade ederken ekonomik kalkınmanın dış ticarette kalitenin artırılması ile mümkün olacağına değinmiştir.

Çin ekonomi yönetiminin zaman içerisindeki değişimine bakıldığında, ekonomi politikalarının borç yaratan çift haneli hızlı büyüme oranlarından verimlilik artıran sürdürülebilir büyümeye dönüştüğü görülmektedir. Bununla beraber toplumun yaşam kalitesini artıracak doğrultuda kamu iktisadi teşebbüslerinin etkinliğinin artırılması ve özel sektöre daha fazla alan açılması da ilerleyen dönemde sürdürülecek politikalardan olarak karşımıza çıkmaktadır.

Öte yandan, önümüzdeki dönemde daha fazla yabancı yatırım ve insan gücünün ülkeye çekilebilmesi için finansal serbestleşme ve sermaye piyasalarında derinleşme politikalarının da sürdürülmesi ve özellikle kur ve faizlerde daha az müdahaleci bir devlet anlayışının benimsenmesi hedeflenmektedir.

Asya kıtasının Çin’den sonraki en büyük gücü olan Japonya’da ise gündemde erken seçim var. Takip ettiğiniz (ya da birazdan öğreneceğiniz gibi) be, Japonya’nın karşı karşıya olduğu “ulusal krizleri” ele almak için “tazelenmiş vekâlete” ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle Temsilciler Meclisini eylül ayı sonunda feshederek erken seçim kararı almıştı. Kulislerde, bir süredir devam eden Kuzey Kore kaynaklı nükleer tehdit, Fukuşima’da yaşanan kriz sonrasında Japonya’nin izleyeceği nükleer politika ile Japon ekonomisinin gündemini bir süredir meşgul eden vergi meselesinin erken seçim ve “vekâlet tazeleme” için öncelikli konulardan olduğu ifade ediliyor.

Shinzo Abe’nin seçim zaferi Nikkei endeksinin haftaya yükseliş ile başlamasını beraberinde getirirken Abe’nin yürüttüğü ekonomik büyüme yanlısı ve piyasa dostlu politikaların da sadece Japonya’da değil bölge endekslerinde de olumlu olarak karşılandığı görülmekte.

Seçimin ardından gelişmeleri takip eden uluslararası kuruluşlar da Abe’nin seçim zaferi ile beraber gevşek para politikasının kendisine bir süre daha zemin bulduğunu; bunun sonucunda yabancı yatırımcıların piyasaya çekmeye yönelik politikaların da devam edeceği beklentisinin hâkim olduğunu ifade ettiler.

Bir süre önce yine bu satırlardan ifade ettiğimiz gibi, ekonomide de güneş doğudan yükseliyor. Çin, Japonya, Güney Kore, Endonezya gibi kendilerine has ekonomik düzenleri olan güçler ilerleyen dönemde küresel ekonomideki oyunları iyiden iyiye değiştireceğe benziyor.

İki gün sonra 94 yıldır karşısına çıkan badireleri büyük bir vakur ile atlatmayı bilmiş Cumhuriyetimizin doğum günü. Bu satırlar aracılığıyla başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, üzerinde yaşadığımız toprakları bize vatan kılan ve bu uğurda mücadele etmekten bir an bile geri durmayı düşünmeyen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi saygıyla anıyorum.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu, haftamız güzel olsun.

Bu yazı 27 Ekim 2017 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.