Parayla Saadet Olmaz

Geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 yılına ilişkin Yaşam Memnuniyeti Araştırmasının sonuçlarını bizlerle paylaştı. Ülke genelinde 2017 yılında mutluluk düzeyimiz –maalesef- azaldı. 2016 yılında her 100 kişiden 61’i mutlu olduğunu beyan ederken bu sayı 2017 yılında 58’e geriledi. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise aynı dönemde %10,4’ten %11,1’e yükseldi.

Yaşam Memnuniyeti Araştırması temek olarak bireylerin genel mutluluk algısını, toplumsal değer yargılarını, yaşamdaki genel memnuniyetini ve kamu hizmetlerinden memnuniyetini ölçmek, memnuniyet düzeylerinin zaman içindeki değişimini takip etmek amacıyla 2003 yılından beri düzenli olarak gerçekleştiriliyor. 350 soruluk bir anket ve cevaplarından oluşan araştırma hiç şüphe yok ki ankete katkı gösteren bireylerin veri zamandaki beyanlarını dikkate alsa da toplumumuzun genel mutluluk düzeyine ve mutluluğunu etkileyen faktörlere ilişkin ilginç sonuçları da beraberinde getiriyor.

İsterseniz söze bu haftaki buluşmamıza da ismini veren sonuçla başlayalım. 2017 yılında bireylerin mutluluğun kaynağı olan değerler sırasıyla sağlık, sevgi ve başarı olurken para, bütün bu değerlerin ardından dördüncü sırada kendisine yer buluyor. Ülkemizde yaşayan her 100 kişiden 68’i sağlığı mutluluğunun temel kaynağı olarak görürken yalnızca 4’ü ‘parayla saadet olur’ diyor. Hasan Ali Toptaş Kuşlar Yasına Gider’de “Bazı canlıları yara öldürmüyor, muhatapsız kalmak öldürüyor” der. 2016 yılında mutluluğun %15’ini sevginin oluşturduğu ülkemizde 2017 yılında ise bu oran %17’ye yükseldi.

Yine herkes tarafından bilinen bir sözü araştırmanın sonuçları doğrular nitelikte. Matrix filminde geçen “Cehalet mutluluktur” sözü Yaşam Memnuniyeti Araştırmasının sonuçlarından tekrar hayat buluyor. 2017 yılında herhangi bir okul bitirmeyen bireylerin %63’ü kendisini mutlu beyan ederken bu oran lise mezunu bireyler için %57,4’e, üniversite mezunu bireyler için ise %56,9’a geriliyor.

Öte yanan ülkemizde kadınlar erkeklerden daha mutlu. 2017 yılında kadınların %62,4’ü kendini mutlu beyan ederken erkeklerin ise yalnızca %53,6’sı mutlu olmayı, en azından hissetmeyi başarmış görünüyor. Burada ilginç bir diğer sonuç ise, bir önceki yıla kıyasla 2017 yılında erkeklerin mutluluk düzeyinde 4,4 puanlık bir gerileme yaşanması.

Yaş grupları itibarıyla kendini en fazla mutlu hisseden yaş grubu 65 yaşın üzerindekiler olurken bu grubu 18-24 yaş grubu izliyor. Hayat koşturmacasının en yoğun olduğu ve sıkıntıların bireyleri belki de en fazla etkilediği yaş grupları olan 35-44 ve 45-54 yaş grupları ise mutluluk düzeyinin en düşük olduğu gruplar olarak karşımıza çıkıyor. 65 yaşın üzerindeki bireylerde mutluluk oranı %66,1 iken bu oran 45-54 yaş grubu için %53,1’e kadar geriliyor.

Bu haftaki buluşmamızda değerlendireceğimiz son husus ise evliliğin mutluluğu nasıl etkilediği. Ülkemizde 2017 yılı itibarıyla evli bireylerin %60,6’sı kendini mutlu beyan ederken bu oran evli olmayan bireylerde ise %52,4 olarak gerçekleşti. Kadınlar için evlilik erkeklere kıyasla daha fazla mutluluk sağlayan bir durum. Evli kadınlar evli olmayan kadınlara kıyasla %9 daha fazla mutlu iken evli erkekler evli olmayan erkeklere göre mutluluk düzeyinde 6,6 puan daha önde.

Mutluluk ile ilgili güzel bir sözle bu haftaki buluşmamızı sonlandıralım. Hayatınızda her ne olursa olsun mutlu olmak için elinizden geleni yapın. Kahraman Tazeoğlu’nun da dediği gibi: “Mutlu olmak her şeye sahip olmak değil, sahip olduğun kadarını her şey yapabilmektir.

Güzel ve mutlu bir hafta geçirmeniz ümidiyle…

Bu yazı 7 Mart 2018 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.


a1

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s