2012 yılının Nisan ayında kamuoyuna tanıtılan Yatırım Teşvik Programı ilgili mevzuatın yürürlüğe girmesiyle uygulanmaya başlamış, devletin belirlenen sektörlerde ve bölgelerde yatırımların teşvik edilmesine yönelik bazı destekler vermesine vesile olmuştur. Sistem temel olarak, cari açığımızın azaltılması için ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin artırılmasını hedeflerken bir yandan da yüksek ve orta-yüksek teknoloji içeren yatırımların desteklenmesini amaçlıyor.
Siz değerli okuyucularımıza Yatırım Teşvik Sisteminin ana hatlarını çizebilmek için, sistemin başlıca unsurlarından da bahsetmek istiyorum. Temel olarak Bölgesel Teşvik, Öncelikli Yatırım Konuları, Stratejik Yatırımlar, Büyük Ölçekli Yatırımlar ve Genel Teşvik olarak sıralanabilen teşvikler SEGE-2011 (Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması) çalışmasına göre belirlenen altı temel bölgede uygulanıyor.
Yatırım Teşvik Sistemi kapsamında uygun görülen yatırımlara ise KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, faiz desteği, stopaj desteği, yatırım yeri tahsisi gibi birçok destek veriliyor. Aşağıdaki şekil, illerimizin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerine göre belirlenmiş teşvik bölgelerini gösteriyor.
Şekil 1: Yatırım Teşvik Bölgeleri (Kaynak: Ekonomi Bakanlığı)
Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan verilere göre 2012 yılı Nisan ayından 2017 yılı sonuna kadar Yatırım Teşvik Sistemi kapsamında ülkemiz genelinde 27 bin 819 adet yatırım teşvik belgesi verilmiş ve bu belgelerle toplam 580 milyar 479 milyon TL ve 944 bin 935 kişilik istihdam öngörülmüştür. Bu dönemde ülke genelinde verilen yatırım teşvik belgelerinde; belge başına öngörülen yatırım miktarı ortalama 20,9 milyon TL olurken belge başına öngörülen istihdam ise 34 kişi olmuştur (2017 yılı itibarıyla belge başına öngörülen yatırım 23,8 milyon TL, istihdam ise 30,3 kişidir).
Yatırım teşvik belgelerinin verildiği bölgeler ve bu belgelerin etkinliğine baktığımızda ise geçmiş dönemde yatırım teşvik sistemiyle beraber bölgeler arasındaki gelişmişlik düzeylerinin de azaltılması hedefinden bir miktar uzakta kaldığımızı görüyoruz. Öyle ki, geride kalan 5,5 yıllık dönemde en fazla yatırım teşvik belgesi 1. Bölgeye verilirken sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından en alt düzeyde bulunan 6. Bölgeye verilen yatırım teşvik belgelerinin gerek sayısı gerekse öngörülen istihdam etkinliği diğer bölgelere kıyasla geride kalmıştır. Bu bağlamda, bir süredir üzerinde çalışıldığı gibi yatırım teşvik sisteminin güncellenmesi ve daha stratejik ve proje bazlı bir sistemin yürürlükte olması ihtiyacı hâsıl oldu.
Proje bazlı destek dönemi
Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde düzenlenen Proje Bazlı Teşvik Sisteminin Tanıtım Töreninde tanıtılan 23 projeye toplam 135 milyar TL’yi bulan yatırım teşviki verildi. Tıbbi cihaz üretiminden ana metal sanayiine, savunma sanayiinden petrokimyaya birçok farklı sektördeki 19 firmaya ait 23 projenin desteklendiği bu yeni sistem ile artık daha stratejik niteliklere ve teknolojik özelliklere sahip projelerin desteklenmesi hedefleniyor; Yatırım Teşvik Sisteminin daha dinamik bir hale bürünmesi amaçlanıyor.
Şekil 2: Yeni Açıklanan Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi (Kaynak: Ekonomi Bakanlığı)
Söz konusu teşvikler ile cari açığın yaklaşık 19 milyar dolar kadar azaltılması hedeflenirken 35 bin kişiye doğrudan, 134 bin kişiye ise dolaylı istihdam sağlanması öngörülüyor. Proje Bazlı Teşvik Sistemi’yle yatırımcılar birçok farklı destekten yararlanma imkânı bulacak. Sayın Cumhurbaşkanımız, verilen proje bazlı destekler ile ihracatımızın yaklaşık 6,3 milyar dolar artacağını, ithalatımızın ise yaklaşık 12,3 milyar dolar azalacağını öngördüklerini ifade ettiler.
Dünyanın birçok kargaşayı aynı anda sırtlandığı, dışa dönük bir ekonomi olarak da bu kargaşalardan yakinen etkilendiğimiz bu dönemde, ülkemizin üretiminin niteliğini üst düzeye taşıyacak ve giderek kızışan teknolojik üretim yarışında elimizi güçlendirecek ivedi politikalara ihtiyacımız var.
Güzel bir hafta olsun.
Bu yazı 13 Nisan 2018 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.