Hâlihazırda dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumundaki Çin’de sanayi üretimi geçtiğimiz Temmuz ayında %4,8 artış gösterse de bu oran Çin ekonomisi için son 17 yılın en düşük seviyesine işaret ediyordu. Her hafta bu satırları takip eden değerli okuyucularımız hatırlayacaklardır; ABD ile Çin arasında iki ileri bir geri devam eden ticaret savaşlarının etkileri dünyanın geri kalanı kadar bu savaşın iki tarafını da yakından ilgilendiriyor.
ABD’nin Çin’den ithal edilen ürünlere getirdiği ilave gümrük vergisi yükü, Çin’de üretilen ürünlerin dış talebini düşürmüş; son zamanlarda iyiden iyiye yavaşlayan ekonomiyi yeniden canlandırmak için hayata geçirilen teşviklerin de beklenen etkiyi göstermemesi sebebiyle bu düşüşe iç talepteki gerileme de eşlik etmişti. Temmuz ayından bu yana üç aydan uzun bir süre geçti ve Çin ekonomisinde özellikle sanayi alanındaki gelişmeler, sanayinin güç kaybettiğini ancak çökmediğini gösteriyor.
Çin ekonomisinde iç talebin desteklenmesi için tasarlanan ve hayata geçirilen politikaların ve teşviklerin üretimi ve yatırımı artırma konusunda hedeflenenden uzak olması ve ticaret savaşlarının iyiye doğru gelişim gösterse de halen resmi bir sonuca bağlanmaması Çin’in sanayi üretiminin halen zayıf seyretmesine sebep oluyor.
Çin’de yatırımlar 1998’den beri en zayıf büyümesini kaydederken sanayi üretimi ise Ekim ayındaki %5,4 artış beklentisinin altında kalarak %4,7 düzeyinde artış gösterdi.
Ülkemizde de uzunca bir süredir zayıf seyreden sanayi üretim endeksi Eylül ayıyla birlikte yeniden yönünü yukarıya çevirdi. En son 2018 yılının Ağustos ayında yıllık bazda %1,1 ile artış gösteren #sanayi üretimi, 12 ayın ardından 2019 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,4 arttı. Sanayi üretimi yılın üçüncü çeyreğinde ise yıllık bazda %1,6 artış gösterdi.
Eylül ayı sanayi üretiminin aradan geçen 12 ayın ardından artış göstermesi, Ekim ayına ilişkin öncü göstergelerin de olumlu bir seyir göstermesi, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrek görünümüne ilişkin olarak da beklentilerin de çok daha olumlu şekillenmesine vesile oluyor. Öyle ki, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları da yapmış oldukları değerlendirmelerde Türkiye ekonomisine ilişkin toparlanma sürecinin beklenenden çok daha hızlı şekilleneceğinin altını çizmişti. Fitch Ratings’in Türkiye’nin görünümünü yükseltmesinin ardından kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de Türkiye’de büyüme ivmesinin önceden beklenenden daha hızlı şekilde gerçekleştiğini ve söz konusu büyüme ivmesinin iyileşmesinde büyüme dostu mali politikaların etkili olduğunu ifade etti.
Güzel bir hafta olsun.
Bu yazı 15 Kasım 2019 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.