Yine araya bir haftalık bir ayrılık girdi. Geçen hafta vücut ısımın kontrol edilemez olduğu anlar ile geçen bir haftayı geride bıraktım. İlaçlarımı içmek için bile yerimden doğrulamadığım için sizinle buluşma imkânı yakalayamadım ancak bu hafta tekrardan beraberiz. Hayat koşturmacasına dalıp da unuttuğumuz sağlığımızın önemini, hasta olduğumuz anlarda tekrar tekrar hatırlıyoruz. Bu haftaki yazımızı da ülkemizdeki sağlık sistemine genel bir görünüm ile sizinle buluşturmak istedim.
Sağlık Bakanlığı’ndan alınan en güncel verilere göre ülkemizde 2014 yılı itibarıyla 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfusa oranı %8 civarlarında. Yıllık nüfus artış hızımız yine 2014 yılı itibarıyla binde 13 düzeyinde iken bir yılda doğan canlı bebek sayısının yıl ortası nüfusa bölünmesiyle hesaplanan kaba doğum hızı binde 17, yine aynı yöntem ile hesaplanan kaba ölüm hızı ise binde 5 civarında gerçekleşmiş. Son dönemlerde bir hayli gündemde kalan kadın başına doğurganlık ise 2,2 çocuk seviyesinde (Küçük bir hatırlatma: Bizde 2,2 çocuk olan kadın başına doğurganlık Almanya’da 1,38 çocuk iken bir Afrika ülkesi olan Nijer’de ise 7,1 çocuğa kadar yükseliyor).
60 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfusa oranına bakıldığında ise Türkiye %11,7’lik bir orana sahip. Diğer bir deyişle ülkemizde her 9 kişiden birisi 60 yaş ve üzerinde. Bu oran dünyada üst gelir grubu ülkeler için %22 düzeyinde iken dünya ortalaması ise %12. Yani dünya ortalamasına yakın bir 60 yaş ve üzeri nüfusa sahibiz (DSÖ Dünya Sağlık İstatistikleri, 2015).
Sağlık literatüründe hepimizin de tahmin edeceği gibi doğumda beklenen yaşam süresi kavramı, ülkelerin sağlık sistemlerinin ve yapısal özelliklerinin gelişmişliğini gösteren bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde genel ortalamaya baktığımızda 2002 yılında 72,5 yıl olan doğumda beklenen yaşam süresi 2014 yılı sonuna gelindiğinde 77 yıla kadar yükselmiş durumda. Manşet bir cümle gelsin bir de! Kadınlar erkeklerden daha fazla yaşıyor! 2014 yılı sonu itibarıyla kadınlarda doğumda beklenen yaşam süresi 79,3 yıl iken erkeklerde bu süre 74,8 yıla kadar geriliyor. Yani kadınlar ortalama olarak erkeklerden 4,5 yıl daha fazla yaşıyor.
Şekil 1: Yıllara ve Cinsiyete Göre Doğumda Beklenen Yaşam Süresi, Türkiye (Yıl)

Doğumda beklenen yaşam süresinin dünya ile karşılaştırmasına baktığımızda ise OECD grubu ülkelerde bu sürenin 80,5 yıla kadar yükseldiğini, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Grubu Ülkelerin ortalamasının 74 yıl olduğunu, dünya ortalamasının ise 71 yıl olduğunu görüyoruz. Diğer bir deyişle görece başarılı bir performansımız mevcut.
Peki, sağlık hizmetlerinin genel görünümü nasıl? Yine Sağlık Bakanlığı verilerine dayanarak 2002’den bu yana hastane ve hastane yatağı sayısında gözle görünür bir artıştan söz etmek mümkün. 2002 yılında toplam 1.156 olan ülkemizdeki hastane sayısı 2014 yılına gelindiğinde 1.528’e yükselirken yine aynı dönemde hastane yatağı sayısı ise 164.471 adetten 206.836 adete yükselmiştir. Toplamda 207 bin adet hastane yatağının %43’lük kısmı ise nitelikli yatak olarak değerlendirilmektedir.
10.000 kişiye düşen yatak sayısına baktığımızda 2014 yılı sonu itibarıyla Batı Anadolu Bölgesi’nin ilk 34 yatak ile ilk sırayı aldığı görülürken Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise bu alanda en kötü performansa sahip bölgemiz.
Öte yandan, 10.000 kişiye düşen hastane yatağı sayısının uluslararası karşılaştırmasına baktığımızda ise düşük performansımızı bir kez daha görebiliyoruz ne yazık ki. Üst gelir grubu ülkelerde 10.000 kişiye düşen yatak sayısı 54 adet iken Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi ülkelerinde bu sayı 53, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 51 adet seviyesinde. Ülkemizde ise genel ortalama 26,6 adet ile seçilmiş bölgelerin en son sırasında yer alıyor.
Şekil 2: 10.000 Kişiye Düşen Hastane Yatağı Sayısının Uluslararası Karşılaştırması

Bu haftaki buluşmamızı Kanuni Sultan Süleyman Han’ın o meşhur sözüyle bitirelim: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Gerçekten de kaybettiğimizde değerini acı bir şekilde hatırladığımız sağlığımızın kıymetini bileceğimiz günler yaşamamız dileğiyle siz değerli okuyucularımıza güzel bir hafta diliyorum.
Mübarek Kadir Gecemiz ve önümüzdeki hafta kutlayacağımız Ramazan Bayramımız hepimize mübarek olsun. Allah tekrarlarına eriştirsin.
Bu yazı 1 Temmuz 2016 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.
Öne çıkan görsel: studying-in-us.org