Bizimkiler dizisini hatırlarsın sayın okuyucu, hani şu bir nesli büyüten bir televizyon dizisi. Esasen bir çekirdek aile ve ailenin yaşadığı apartmanda yaşananları konu eden dizi, toplumun birçok farklı kesimini işleyerek uzunca bir süre ekranlarda kalmıştı. İşte o televizyon dizisinde senin de benim de çok iyi hatırladığım bir karakter ve meşhur repliği vardı: Aykut Oray’ın canlandırdığı Katil karakterinin o meşhur sözü: “sayın abim!” Bugünkü buluşmamıza da bu iki kelime ismini veriyor, benim sayın abimin yeni yaşının şerefine. Doğum günün kutlu olsun sayın abim!

Şu hayatta bitter çikolata, taze demlenmiş bir kahve, Eymir Gölü’ndeki tepelerden birinin en yüksek yerindeki ağacın altına sığınıp da saatlerce kitap satırlarında kaybolma, kokuları birbirine karışan mumlar ve gecenin bir yarısı bomboş bir yolda giderken sevdiği şarkının sesini birazcık daha yükseltme kadar güzel bir şey varsa oda bir abiye sahip olmak. Olmayanların canını çektirmek istemiyorum sayın okuyucu ama şüphesiz bir kardeşe sahip olmak bile çok güzelken; seninle bir de bir abiye sahip olmanın keyfini seninle paylaşmaya çalışacağım, elimden geldiğince.

Klişelerden başlayayım. Onun bir yerde var olduğunun bilinmesi bile insana güven veriyor. Aslında “mahallede çocuklara dayılanırken bir yandan da abinin acaba evde olup olmadığını düşünmek” değil demek istediğim (yazar aslında burada bunu da yaptığını söylemek istiyor). Hayatın her anında, istediğinde bir telefon ile yanına geleceğini bildiğin bir insandan bahsediyorum. Bir tek telefon araması sayın okuyucu! Kayıtsız şartsız, bitmez bilmeyen bir güven ve koruma hissinin aynı insanda toplanmasından bahsediyorum. Telefon rehberinde “ABİM” diye kaydettiğin o insanı en üst sırada tutmak aslında bir abi sahibi olmak; yüzlerce kişinin olduğu rehberinde en hızlı arayacağın insan o olsun diye.

Ömrümdeki en büyük lütuflardan birisidir, aynı karından hayata gözlerimi açtığım o adam. Hayatı henüz pespembe zanneden âşıkların söylediklerine benzeyecek bu söylediğim ama şu dünyaya bir daha gelsem ve bana tek bir dilek hakkı verselerdi ben yine aynı anne babanın çocuğu ve aynı abinin kardeşi olmayı dilerdim. Gerek anne baba ile yaşanan ufak tefek de olsa sorunlarda gerekse de hayatın üzerine geldiği anlarda kolaylaştırma özelliğine sahip birisi aynı anda, anne ile babanın ebeveynlikteki acemiliğini üzerinde attıkları, senin benzer problemleri yaşamaman, yaşasan da en az sorunla atlatman için elinden geleninin bir tık fazlasını yapan birisi oluyor.

Allah’ın sevgili kulu olmanın diğer bir tanımı aslında, sizi en az sizin kadar tanıyan bir abiye sahip olmak. Eşsiz bir dost, mükemmel bir arkadaş ve gerçek bir sırdaş ile aynı evin çatısının altında yaşarken ona duyduğun sevgi, saygı ve güvenin ölçüsünün arşa değip değmeyeceğini sorguluyorsun sayın okuyucu. Başka bir küçük kardeşin sözcükleri ile bir abiye sahip olmak, yaşamı anlatan, yaşatan ve ayakta kalmaya yardımcı olan bir sevgiyle sarmalanmak demek.

Aslında sayın okuyucu, bir abiye sahip olmak demek; 2,5 litrelik bir kolayı birkaç saat içerisinde bitirirken televizyon atarisinin adaptörünün sıcaktan neredeyse patlayacak kıvama gelmesi demek. Oyun salonlarında çıldırırcasına rekabet etmek ama onu bir türlü alt edememek, hırstan çıldırmak ve dönüş yolunu ağlayarak kat etmek demek. Üniversite okumaya gittiğinde uğurladığın andan itibaren dönüş vakti için gün saymak demek. Aslında futbolla hiç arası olmasa da yenildiğimiz Fenerbahçe-Galatasaray maçlarından sonra eve dönmek için onun uyku vaktini beklemek demek. Gecenin bir körü dışarıda kalmışken bir saniye bile düşünmeden onu aramak demek. Bazı anlarda sadece var olduğu için insanlardan ekstra saygı görmek demek. Başınıza gelen birçok sorunu aslında daha önce yaşadığı için çok iyi bilen ve size herkesten daha çok destek olan, en zor anların yanında en keyifli anların da ortağı, okul hayatındaki en büyük destekçin ve bugün severek yaptığın mesleğin yıllar önceki mimarı ve motivasyon kaynağı, müzik zevkinin, damak tadının, kimi tercihlerinin, kısaca karakterinin gelişmesindeki payı çok büyük olan bir insana sahip olmak demek.

Ve aslında daha da nicesi demek…

Hayatın boyunca seni kayıtsız ve şartsız bir şekilde koruyacak ve kollayacak, aynı kandan bir insana sahip olmak demek, abi sahibi olmak. Gel şimdi büyük başkana beraberce bir selam yollayalım sayın okuyucu.

Yeni yaşın kutlu olsun sayın abim; musmutlu, upuzun bir ömür senin olsun.

İmza

Miço