İyi bir çocuk olarak küreselleşme, akademik çalışmalarda, mal, hizmet, sermaye piyasaları ve yabancı yatırımlara getirilen uluslararası sınırlamaların azaltılması veya tümden kaldırılması olarak tanımlanırken ortaya koyulan bir başka gerçek ise küreselleşmenin hem ülkeler arasında ülkeler içinde gelir dağılımını olumsuz etkilemesi olarak karşımıza çıkıyor.
Küreselleşmenin etkilerinin daha yoğun görüldüğü 1980 ve 1990lardan itibaren dünyada en zengin kesimin toplam gelirden aldığı pay giderek yükselirken buna karşın en yoksul kesimin ise toplam gelirden aldığı pay hızla azaldı. Zaman içerisindeki gelişmeler, dünyanın uğraşmak zorunda olduğu bir dolu sorunun yanında çok önemli bir sorun olan gelir eşitsizliğini de ekledi.
Londra merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, geçtiğimiz günlerde küresel gelir eşitsizliğine ilişkin bir değerlendirmeyi kamuoyuyla paylaştı. Değerlendirmenin en kilit ve bu haftaki buluşmamızın da konusunu belirleyen sonucu şu: Son bir yıllık dönemdeki küresel servetin %82’lik kısmı dünya nüfusunun yalnızca %1’ini oluşturan zenginlerin oldu. Kuruluşun 2016 yılının Temmuz ayıyla 2017 yılının Haziran ayı arasındaki dönem için yapılan değerlendirmede küresel servet artışı 9,2 trilyon dolar olurken bunun %82’lik kısmını oluşturan 7,6 trilyon dolarlık kısmının ise yalnızca 75 milyon zengine gittiğinin altı çiziliyor.
Kuruluşun değerlendirmesinde, son bir yılda oluşan küresel servetin %82’sinin zenginlere gitmesinden daha üzücü bir sonuç da söz konusu dönemde oluşan küresel servet artışından her iki kişiden birinin herhangi bir şekilde yararlanamamış olması. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan ve en alt gelir seviyesinde olan 3,7 milyar kişi yıllık küresel servet artışından hiçbir şekilde yararlanamamış durumda.
Konu eşitsizlikten açılmışken eşitsizliğin her türlüsüne de değinmekte fayda var. İki hafta önceki buluşmamızda kadınların dünyanın hemen her yerinde aynı işte çalışan erkeklerden daha az kazandığının altını çizmiştik. Hatta öyle ki, dünya bu performansıyla devam ettiği takdirde aynı işte çalışan bir kadın ile erkeğin ücretleri arasındaki farkın ancak 101 yıl sonra ortadan kalkacağını söylemiştik. Oxfam’ın değerlendirmesi de cinsiyetler arasındaki ücret eşitsizliğine vurgu yapıyor: Raporda kadınların erkeklerden daha az para kazandığı ve en düşük ücretli işlerde çalıştığı belirtilirken, her 10 milyarderden 9’unun erkek olduğu açıklandı.
Geride bıraktığımız yılın son günlerinde karşıma çıkan bir tablo vardı. Tabloda İngiltere’nin önemli futbol takımlarından birinde oynayan bir futbolcunun yılda yaklaşık 70 milyon lira kazandığı yer alıyordu. Diğer bir deyişle, siz bu yazıma ortalama olarak 15 dakikanızı ayırıyor olsanız, bu sürede bahsi geçen futbolcunun cüzdanına 2.000 TL daha ekleniyor. Öte yandan, dünyamızda 1 milyar insan ise bir günde yalnızca 1 doların altında gelirle geçinmek zorunda kalıyor: Yani yukarıda bahsini geçirdiğimiz futbolcunun 55 bin dolar kazandığı süre içerisinde.
Buna benzer çarpıcı bir sonuca Oxfam’ın değerlendirmesinde de yer veriliyor. Kuruluşun raporuna göre, dünyanın en büyük beş moda markasının genel müdürlerinin maaşlarının sadece dört günlük toplamının Bangladeş’teki tekstil işçilerinin bir hayat boyu kazandığından daha fazla olduğu açıklandı.
İnsanlar arasındaki her türlü eşitsizliğin sona erdiği günleri görmeye ömrümüz yeter mi bilinmez ama gidişat gösteriyor ki, bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Güzel bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 24 Ocak 2018 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.