Güçlü büyümenin gerçekleştiği 2017 yılının arından 2018 yılıyla beraber ekonomide normalleşme döneminin başlayacağı; tasarrufların artırılarak cari açığın düşürüleceği ve enflasyonla kararlı mücadele adımları çerçevesinde ekonomik büyümenin de daha dengeli düzeylere erişeceği hepimizin malumuydu.

Geride bırakmak üzere olduğumuz haftada Türkiye ekonomisine ilişkin ikinci çeyrek büyüme verileri de kamuoyuyla paylaşıldı. Bu verilere göre Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5,2 büyürken yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranı ise %7,3’e revize edildi.

Büyümenin detaylarına inip de bileşenlerini incelediğimizde özel tüketim harcamalarıyla yatırım harcamalarının öne çıktığını; iç talebin yine büyümenin lokomotifi rolünü üstlendiğini görüyoruz. Harcamalar yöntemine göre yılın ikinci çeyreğinde %5,2 olarak gerçekleşen büyümeye en büyük katkıyı 4,8 puan ile tüketim harcamaları verirken tüketim özel tüketim harcamaları da 3,7 puanlık katkıyla ikinci çeyrekteki büyümenin öncelikli belirleyicisi oldu.

ŞEKİL 1: 2002’den Bu Yana Türkiye Ekonomisinin Büyüme Görünümü

2017 yılının tamamında büyüme üzerinde dengeli bir etkisi olan yatırım harcamalarının 2018 yılı ikinci çeyreğindeki büyümeye katkısı ise bir miktar sınırlı kaldı. İkinci çeyrekte büyümeye 1,2 puan katkı sağlayan yatırım harcamalarının yılın ilk yarısındaki katkısı ise 1,7 puan oldu. 2018 yılında rekor kırması beklenen ihracat görünümünden dolayı da ikinci çeyrekte net ihracatın büyümedeki katkısı bir önceki çeyreğe kıyasla daha olumlu gerçekleşti. 2018 yılının ilk çeyreğinde büyümeyi 3,5 puan aşağı çeken net ihracat bu çeyrekte ise büyümeye 1 puanlık katkı sağladı.

ŞEKİL 2: 2018 Yılı İkinci Çeyrek Büyümesinin Alt Bileşenleri

İkinci çeyrekteki büyümeyi inceleme devam ettiğimizde, -maalesef- üzücü sonuçlar ise üretim tarafından geldi.  GSYH içinde önemli paya sahip olan hizmetlerin büyümeye verdiği katkı yılın ikinci çeyreğinde 3,8 puan olurken, inşaat sektörünün katkısı 0,1 puana indi. Bu dönemde tarım sektörü ise büyümeyi 0,1 puan aşağı çekti.

Yılın ilk yarısında özellikle kur ve faiz açısından bir hayli hareketli günler geçirdiğimiz bir gerçek. İnanıyoruz ki, özellikle son çeyrekte atılacak güçlü adımlarla beraber ekonomimiz daha dengeli bir patikaya oturacak; büyümede bir miktar güç kaybı yaşansa da daha sürdürülebilir ve normal bir düzeyde ekonomik aktivitemizi sürdüreceğiz.

Güzel bir hafta olsun.