Merkez Bankalarının Haftası

Geride bırakmak üzere olduğumuz hafta hem içeride Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) hem de Avrupa Merkez Bankasının (AMB) faiz kararlarının haftası olarak kayıtlara geçti. İçeride TCMB, dışarıda ise AMB bu ayki para politikası kurulu toplantılarında faiz oranlarını sabit tuttu ancak satır aralarında birçok mesaj gizli. Gelin bu haftaki buluşmamızı bu satır aralarını okumaya, değerlendirmeye ayıralım.

TCMB Ekim ayı toplantısında, bir önceki ayda 625 baz puan yükselterek %24 düzeyine çıkardığı politika faiz oranı beklendiği üzere sabit tuttu. TCMB faiz oranlarını sabit tutsa da Ekim ayı toplantısının ardından yaptığı açıklamada, yakın dönemdeki enflasyon görünümündeki gelişmelerin fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret ettiğinin ve döviz kurundaki hareketlerin de etkisiyle fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiğinin altını çizdi.

TCMB’nin açıklamasında ayrıca “İç talep koşullarındaki zayıflamanın enflasyon görünümündeki bozulmayı kısmen sınırlayacağı düşünülse de fiyatlama davranışlarına dair yukarı yönlü riskler devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir” ifadelerine yer verildi. Şekil 1, 2010 yılından bu yana TCMB’nin politika faiz oranındaki görünümünü veriyor.

ŞEKİL 1: 2010 Yılından Bu Yana TCMB Politika Faiz Oranındaki Değişim

şekil1
Kaynak: TCMB.

Bu haftaki buluşmamızın ikinci yarısını ise Avrupa Merkez Bankasının faiz kararı oluşturuyor. Ekim ayı toplantısında AMB faiz oranlarında bir değişikliğe gitmeyerek sabit bıraktı. Politika faizini %0,00, marjinal fonlama oranını %0,25 ve mevduat faizini eksi %0,40 seviyesinde sabit bırakan Avrupa Merkez Bankası öte yandan, daha önce de Aralık ayında sona erdirileceğini duyurduğu varlık alımlarını 15 milyar avro seviyesine düşürdü. Hatırlamakta zorluk çeken değerli okuyucularımız için kısa bir hatırlatma yapalım: merkez bankalarının varlık alımlarını azaltması görece iyiye giden ekonomik değişkenler ışığında talebi artırmaya yönelik politikasını sona erdirme yönünde eğilim gösterdiği anlamına geliyor.

AMB, Ekim ayı toplantısının ardından yaptığı açıklamasında net varlık alımlarının sona ermesinin ardından dahi bir süre daha alımlarını sürdüreceğini ve tahvil alımlarının tamamıyla sonlanmasının gelecek ekonomik verilere bağlı olduğunun altını çizdi. Avrupa Merkez Bankası ayrıca, Mart 2016’dan itibaren %0,00 düzeyinde olan temel finansman faiz oranlarının en azından 2019 yaz dönemi boyunca ve enflasyon hedefi olan %2 doğrultusunda gerektiği sürece mevcut seviyelerde kalacağının beklendiğini ifade etti.

ŞEKİL 2: 2000 Yılından Bu Yana Avrupa Merkez Bankası Politika Faiz Oranındaki Değişim

şekil2
Kaynak: Avrupa Merkez Bankası.

2008 yılının ikinci yarısında patlak veren ve 2009 yılında derinleşen Küresel Ekonomik Krizden çıkış yolu olarak uygulanan ve başta ABD Merkez Bankası (FED) olmak üzere majör merkez bankalarının uygulamış oldukları “kolay para” döneminin artık sonuna geliyoruz. Ülkemiz başta olmak üzere gelişmekte olan ekonomilerin bu sıkılaştırıcı para politikalarından bir miktar olumsuz etkilendiği ve etkilenmeye devam edeceğini bu satırlardaki buluşmalarımızda daha önce de anlatmıştık. Bakalım önümüzdeki dönemde, merkez bankalarının uyguladıkları para politikalarının küresel ekonomilerdeki yansımaları nasıl olacak; beraberce değerlendireceğiz.

Güzel bir hafta olsun.

Bu yazı 26 Ekim 2018 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.



a1.jpg

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s