İstanbul’un Taşı Toprağı Altın (Mı?)

Bu haftaki buluşmamıza siz değerli okuyucularımızın affını rica ederek başlamak istiyorum. Geçen hafta ABD’nin Houston kentinde düzenlenen 28. Türk Festivali çerçevesinde yurtdışında olduğumdan bu satırlardan sizlere ulaşma imkanını kaçırdım. Anlayışınızı istirham ederek söze başlıyorum.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre ülkemizde 2016 yılı sonunda 79,8 milyon olan nüfus 2017 yılı sonu itibarıyla bir önceki yıla göre %1,2 artış göstererek 80,8 milyon kişiye ulaştı. Yani diğer bir deyişle, bu topraklarda aramıza 996 bin kişi daha katıldı. Yapılan öngörülere göre ülkemizin nüfusunun bu artış hızıyla 2023 yılı sonunda 84,2 milyona 2050 yılında ise 93,5 milyon kişiye yükseleceği bekleniyor. Yine aynı öngörülere göre en yüksek değerini 2050 yılında görecek nüfusumuzun 2075 yılında ise yeniden 89,2 milyon kişiye gerilemesi bekleniyor.

2017 yılı sonu itibarıyla 80,8 milyon kişiye ev sahipliği yapan ülkemiz 100 kişilik bir köy olsaydı neredeyse her beş kişiden birisi İstanbul’da yaşıyor olacaktı. 15 milyonu aşan nüfusuyla İstanbul tek başına 145 ülkeyi geride bırakırken ülkemizde de toplam nüfusun %18,6’sını tek başına üstlenecek kadar büyüdü. İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya izlerken en az nüfusa sahip 46 ilin toplam nüfusu ancak bir İstanbul kadar ediyor.

Ülkemiz giderek kalabalıklaşadursun, yine Türkiye İstatistik Kurumunun yayınladığı İç Göç İstatistikleri ilginç ve üzerine düşünülmeyi hak eden sonuçları bizim bilgilerimize sunuyor. Öyle ki, Türkiye’nin en kalabalık ili olan ve Türk filmlerindeki klasikleşmiş tabiriyle de “taşı toprağı altın olan” İstanbul, 2016 yılında ilk defa net göç veren iller arasında yer aldı. 2015-2016 yılları arasında 370 bin kişi evini bırakıp İstanbul’da yeni bir hayat kurarken 441 bin kişi ise tabiri caizse “şehrini bırakıp köyüne döndü”. İstanbul’dan “kaçış” 2017 yılı sonunda da devam etti.  Bir önceki yıla göre bir miktar yavaşlasa da İstanbul 2017 yılı sonunda da net göç veren iller arasında yer aldı.

2016 yılı sonu itibarıyla listeye baktığımızda İstanbul’u, uzunca zamandır net göç veren Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri illeri takip ediyor. 71 bin net göç veren İstanbul’un ardından sırasıyla Van, Mardin, Ağrı ve Diyarbakır izlerken 2017 yılı sonunda ise en fazla göç veren iller arasında sırasıyla Ağrı, Van, Adana, Şanlıurfa ve Ordu yer aldı.

Kocaeli son iki senedir en fazla net göç alan iller arasında yer alıyor. 2016 yılı sonunda net 25 bin kişi Kocaeli’ye göç ederken 2017 yılı sonunda ise bu sayı 28 bin oldu. 2017 yılı sonunda en fazla göç alan il ise Başkentimiz Ankara oldu. Ev sahipliği yaptığı 32 bin kişiyle beraber Ankaramızın nüfusu 2017 yılı sonunda 5,5 milyona ulaştı.

Kabul edelim, şehircilik anlamında dersimizi iyi çalışamadık. Ecdadımızın kubbeler saçtığı toprakları geniş toplulukların refah içinde ve sürdürülebilir bir biçimde yaşayabilmesi için uygun hale getiremedik. Peki çok mu geç kaldık? Hiçbir zaman geç kalınmış sayılmaz. Yeter ki özeleştiri yapıp farkındalık sahibi olalım, yola koyulmaya bir an önce başlayalım.

Güzel ve mutlu bir hafta geçirmeniz ümidiyle…

Bu yazı 28 Kasım 2018 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.


a1.jpg

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s