Geride bıraktığımız yılın hemen ilk aylarında, ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) çelik ve alüminyum üzerinde ilave gümrük vergileri koymasıyla başlamıştı hikaye. Hemen ardından ise Çin, Avrupa Birliği gibi birçok önemli ve büyük ekonomik aktörün de oyuna girmesiyle ‘dalaşma’ hallerinden ‘savaş’ hallerine dönen küresel ticaretteki adımlar ve gelişmeler, sonunda etkilerini iyiden iyiye göstermeye başladı.
Aralık ayında Çin’in dış ticaretinin beklenenden daha fazla yavaşlaması bu etkilerden biri olarak karşımıza çıktı.
Aralık ayında Çin’in gerek ihracatında gerekse de ithalatında beklenmedik bir şekilde gerçekleşen düşüş küresel ticaret savaşının ve daha önce yine bu satırlardan değindiğimiz ekonomik yavaşlamanın etkilerinin iyiden iyiye görülmesini sağladı. Öyle ki, Aralık ayında Çin’in dolar bazında ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre %4,4 gerilerken aynı dönemde ithalattaki gerileme oranı ise %7,6 olarak gerçekleşti. Beklenenden daha yüksek bir oranda gerçekleşen bu gerileme oranlarının bu haftaki buluşmamıza “Olmadık İşler” ismini vermesinin altında bir neden daha yatıyor: bu oranlar Çin’in dış ticaret görünümünde 2016 yılından beri gerçekleşen en zayıf değerler.
Çin’in dış ticaretinde 2018 yılının tamamına dair görüntü ise Aralık ayındaki zayıf görünümden çok daha iyimser durumda. Çin Gümrük İdaresinin verilerine göre yıl genelinde ihracat bir önceki yıla göre %9,9 artış gösterirken aynı dönemde ithalat ise %15,8 yükseldi. İhracattaki artışın ithalattaki artışın gerisinde kaldığı 2018 yılında Çin, 2013 yılından beri en düşük düzey olan 351,8 milyar dolarlık dış ticaret fazlası seviyesine geriledi.
Çin’in dış ticaret görünümündeki bu geçmiş yıllara göre zayıf görünüm, Asya borsalarını da yakından etkiledi. Dış ticaret verisinin gelmesiyle beraber gelişmekte olan ekonomiler endeksi gerilerken başta Çin olmak üzere Güney Kore, Hong Kong gibi Asya borsalarında da gerilemeler gözlemlendi.
Dünyanın en büyük ekonomisinin dış ticaret görünümündeki bu zayıflama, hiç şüphesiz tek başına küresel ticaret savaşlarının bir ürünü değil. Bir süredir zayıflama işaretleri gösteren küresel ekonomideki mevcut görünüm de, 2019 yılının birazcık bulutlu geçeceğinin habercisi. Geçtiğimiz hafta içerisinde Dünya Bankası, 2019 yılı başta olmak üzere önümüzdeki üç yıl için küresel büyüme beklentilerini düşürdü. Dünya Bankası yayınladığı değerlendirme raporunda, 2018 sonuna ilişkin küresel büyüme tahmininin %3,1’den %3’e, 2019 için %3’ten %2,9’a çekildiği bildirildi. Buna ek olarak, 21-25 Ocak tarihlerinde Davos’ta düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırlık çalışmalarında, 2019’un en büyük riskleri arasında ekonomik aktivitedeki zayıflama, küresel ticaretteki düşüş eğilimi ve emtia piyasasında artan oynaklık gösterildi.
İhtilafların ateşinin kolaylıkla harlandığı, kontrol dışına çıkmasının çok tehlikeli olarak görüldüğü ve politikanın ekonomiyi doğrudan etkilediği bu günlerde, ABD’nin artan bütçe açıkları, Avrupa ve Japonya’daki yüksek borç seviyeleri, karar alıcıların üzerindeki sorumluluğun eskisinden çok daha fazla olduğunun küçük birer göstergesi.
Güzel bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 16 Ocak 2019 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.