düğün.

Yine heyecandan gözüme uykunun zerresinin girmeyeceğini tahmin ettiğim bir gecenin arifesindeyiz sayın okuyucu. Bu başlığı daha önce de bir ‘kahve yanı yazıma’ vermiştim; aradan uzunca bir zaman geçti ama hislerim değişmedi. Bu sefer ki ‘düğün günümüz’ çok daha farklı.

Milli Mücadelemizin ilk tohumlarının atıldığı, ulu önderimizin bir vapura binip de Karadeniz’in karanlık ve soğuk sularına doğru yol aldığı zamanın üzerinden tam tamına 100 yıl geçti. Bize de vatan topraklarını düşmandan temizleyen o kutlu mücadeleyi bir kez daha, şerefle ve gururla, elimizden geldiğince anmak düştü.

Bir sene içerisinde sayısız hafta sonu düşün sayın okuyucu. Dışarıda lapa lapa kar yağdığında elinde bir sıcacık bir kahve ile sokaklarda öylesine dolaşma keyfini bir kenara bıraktığın… Güneş en sıcak halleriyle insanın içini ısıtırken bir ağacın gölgesinde dinlenip de tüm yorgunluklarını bırakma şansını birazcık daha ertelediğin… Ertesi gün(ler)de seni bekleyen yoğunluğun tedirginliği içini sarmışken sorumluluğunun bilincinde yapman gereken şeyi yapmak için yola koyulduğun… Evine döndüğünde yorgunluktan bacaklarını hissedemeyip de bir köşeye yığıldığın sayısız hafta sonu…

Bir sene içerisinde bazı anları düşün sayın okuyucu. Bir gece, çalışma masanda usul usul yanan mumların ışığında, elinde bir kalem önünde bir kalem ile zihninde tasarladığın hayalini yazıya döktüğün… Yazıya döktüğün bu hayali, gözleri pırıl pırıl, geleceğe umutla bakan gençlerle paylaştığın ve her birinin bu hayali ‘kendi hayaliymiş’ gibi sahiplendiğine tanık olduğun… Kocaman bir ailenin tek bir gecenin hayalini kurarak varını yoğunu alnından akan ter ile beraber sahneye bıraktığı bazı anlar…

Mustafa Kemal kendisine doğum günü sorulduğunda Samsun’a ayak basıp da Milli Mücadele ateşini yaktığı ’19 Mayıs’ tarihini işaret eder. Öyle ki, büyük eseri ‘Nutuk’u da bu andan başlatır. ’19 Mayıs’ sadece sarı saçlı, mavi gözlü bir liderin doğum günü değil; aynı zamanda bir milletin karşı taraftaki düşman hattıyla birlikte çaresizliğini, makus talihini yenmek için attığı ilk adımın tarihidir.

Bundan dokuz sene önce, küçük bir salonda yalnızca 15 kişiyle başlayan maceramız, yolu bizden geçen yüzlerce güzel yürekle beraber bugünlere ulaştı. Bugün geldiğimiz noktada, Ata’mızın izinden giden Türk gençliği olarak, bu toprakları bize vatan kılan kahramanlarımızı anmak için, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün bir vapura binip de milletiyle kucaklaşmak için yola çıktığı gibi yola çıktık. Her bir saniyesi ilmek ilmek işlenen, her bir anında tarihimizin tekrar tekrar bilincinde olarak bir ‘düğün gününe’ daha erişmenin haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz bugün.

Sıra geldi, bu güzel ailenin özenle hazırladığı sekizinci büyük gösteriye!

Koca bir sezonda aylar boyu yüzlerce saatimizi harcayarak, koskocaman TFLHDT ailesi ile beraber hazırladığımız iki perdelik tiyatral gösteri ‘Güneş Ufuktan Şimdi Doğar‘ yarın akşam saat 17:00’de o çok özlediği seyircisiyle buluşuyor.

Ne mutlu bana ki ben hiçbir şey demeden “hocam yarın yanınızdayız!” diyen üyeleri olan kocaman bir ailem var.

Yarın akşam hem benim hem de kocaman TFLHDT ailesi için bir düğün gecesi daha!

Allah yardımcımız olsun. Ayaklarımız tere sağlam bassın.

Seni de bekliyorum sayın okuyucu.

Doğum günümüz kutlu olsun!


gusd-afis.jpg

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s