Siz değerli okuyucularımızla bu köşede gerçekleştirdiğimiz buluşmaların birkaçında ülkemizdeki işsizlik oranının yüksek olmasıyla birlikte aynı zamanda belli bir atalete sahip olmasının yapısal bir sorun olarak karşımıza çıktığının ve özellikle istihdam piyasalarında daha istikrarlı bir görünüme erişebilmek için daha etkili adımların atılması gereğinin altını çizmiştik.
Bugün geldiğimiz noktada işsizlik oranı ve işsizlik sayısı önemli eşik değerlerin üzerinde seyrederek ekonomimize ilişkin ikaz veriyor.
Türkiye İstatistik Kurumunun yayınladığı İşgücü İstatistikleri’nin Mart dönemi sonuçlarına göre ülkemizde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 4 puan birden artarak %14,1 seviyesine yükseldi. Aynı dönemde ülkemizde biraz önce belirtilen gruptaki işsiz sayısı ise 1,3 milyon kişi birden artarak 4 milyon 544 bin kişiye yükseldi. Ülkemizde işgücü nüfusundaki artışı da dikkate aldığımızda işsiz sayısı 2018 yılının Aralık ayıyla birlikte ilk defa 4 milyon eşiğinin üzerine çıkmıştı. Şubat ayında 4,7 milyon kişiye kadar yükselen işsiz sayısı Mart ayında da 4,5 milyon eşiğinin üzerinde gerçekleşti. Aşağıdaki şekil son 14 yıldaki işsizlik oranı gerçekleşmelerini ve ülkemizdeki işsiz sayısını gösteriyor. Sol eksende bin kişi bazında işsiz sayısını görebilirken sağ eksende ise aylar itibarıyla işsizlik oranını görebiliyoruz.
ŞEKİL 1: 2005 Yılından Bu Yana Ülkemizde İşsiz Sayısı ve İşsizlik Oranı (Kaynak: TÜİK)
2017 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla başlatılan İstihdam Seferberliği sonucunda Haziran 2017-Mart 2018 döneminde aylar bazında son bir yılda sağlanan istihdam ortalama 1,2 milyon kişi olarak gerçekleşmişti. Diğer bir deyişle söz konusu dönem için konuştuğumuzda, son bir yılda ortalama 1,2 milyon kişi istihdam ediliyordu. Zayıf makroekonomik dönemlerin en önemli göstergelerinden biri olan işgücü piyasalarındaki bozulma ülkemizde de kendisini 2018 yılının ortasından itibaren göstermeye başladı. Yavaşlayan ekonomik aktivitenin bir sonucu olarak sağlanan istihdam gerilerken bu durum işsiz sayısının da artmasına sebep oldu. 2018 yılının Aralık ayından beri son bir yılda işsiz sayısı 1 milyon kişinin üzerinde artıyor.
Ne yazık ki, Mart ayını esas aldığımızda son bir yılda genç işsizlik oranında da 7,5 puan gibi çok ciddi derecede bir artış söz konusu. Geçtiğimiz yılın Mart ayında %17,7 olan 15-24 yaş grubundaki işsizlik oranı bu yılın Mart ayında %25,2’ye yükselmiş durumda. Yine son bir yılda herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, yani diğer bir deyişle kayıt dışı çalışanların oranında da 1,5 puanlık artışın gözlemlenmesi, işgücü piyasalarımızda olumsuz bir seyrin olduğunun başka bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Ülkemizde istihdam edilen her 100 kişiden 57’si hizmetler sektöründe istihdam ediliyor. Mart ayının dikkate aldığımızda son bir yıllık dönemde tarım sektöründe çalışan sayısında 240 bin kişilik bir azalma gözlemlenirken tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,4 puan, inşaat sektörünün payı ise 1,8 puan azalmış durumda.
2019 yılının bir miktar bulutlu geçeceğini gerek geçtiğimiz yılın sonlarına doğru gerekse de bu yılın başında bu köşedeki buluşmalarımızda zikretmiştik. İşgücü piyasalarında kendisini biraz daha derinden hissettiren yavaşlayan ekonomik etkinliğin olumsuz etkileri ilerleyen dönemde toplumsal sorunları da beraberinde getirebilir; hep birlikte daha dikkatli ve özenli olmamızda ve sorunun çözümüne odaklanmamızda fayda var.
Güzel bir hafta olsun.
Bu yazı 21 Haziran 2019 tarihinde HaberAnkara‘da yayınlanmıştır.