Hafta başında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerini kamuoyuyla paylaştı. Bahsi geçen verilere göre Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %0,9 büyüdü ve 2018 yılının dördüncü çeyreğinden bu yana süregelen küçülme trendini sona erdirdi.
Türkiye ekonomisi yıllık bazda en son 2018 yılının üçüncü çeyreğinde %2,3 düzeyinde büyümeyi başarmış; takip eden üç çeyreklik dönemde ise sırasıyla %2,8, %2,3 ve %1,6 oranlarında daralmıştı.
Türkiye ekonomisinin dokuz aylık daralma sürecinden çıkmış olması tabii ki sevindirici. Ancak ülkemizin potansiyelinden bir miktar uzakta kalan büyüme oranının bileşenlerine değinmek de; önümüzdeki döneme ilişkin olarak ev ödevlerimizin çerçevesini daha net çizmemize yardımcı olacak. Öncelikle, harcama kalemleri itibarıyla 2019 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre en fazla artış gösteren kalem %7’lik artış ile devletin nihai tüketim harcamaları oldu. Vatandaşlarımızın özel tüketim harcamaları söz konusu dönemde %1,5 artış gösterirken küresel talebin zayıflamasıyla birlikte 2019 yılında bir miktar ivme kaybeden net ihracatımız ise yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %3,4 geriledi.
Üçüncü çeyrek itibarıyla %0,9 düzeyinde gerçekleşen büyüme oranına harcama kalemlerinin katkısına baktığımızda ilk sırada 1,8 puan ile tüketim harcamaları geliyor. Üçüncü çeyrekte 1,8 puanlık tüketim harcamalarının 0,9 puanlık kısmı özel tüketim harcamalarından gelirken diğer yarısı ise kamu harcamalarındaki artıştan kaynaklandı. Söz konusu dönemde yatırımlardaki azalış büyüme oranını 3,4 puan aşağıya çekerken net ihracat da üçüncü çeyrek itibarıyla büyüme oranını aşağı yönlü baskılayan (0,2 puan) kalemlerden oldu.
Bu çeyrekte yatırım harcamalarındaki düşüş için ilave birkaç söz söylemekte fayda var. Siz değerli okuyucularımızın da malumu olacağı üzere nitelikli bir büyüme performansının anahtarı AR-GE odaklı yatırımlardaki büyümedir. Buna karşın, inşaat sektöründeki yatırımların da keskin ivme kaybından yakından etkilenen yatırım harcamaları üçüncü çeyrekte büyümeyi en fazla sınırlandıran kalem olurken söz konusu dönemde makine ve teçhizat yatırımlarındaki yıllık bazda %7,5’lik gerileme de dikkat çekti.
Büyüme performansımızı sektörel bileşenleri itibarıyla incelediğimizde ise karşımıza tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin mütevazı katkıları ve inşaat sektörünün büyümeyi aşağı yönlü baskıladığı çıkıyor. Öyle ki, 2019 yılının üçüncü çeyreğinde tarım sektörü %3,8 düzeyinde, sanayi sektörü ise %1,6 düzeyinde büyürken hizmetler sektöründeki büyüme oranı ise %0,6 oranında gerçekleşti.
Öte yandan, özellikle 2016 ve 2017 yıllarında büyümenin lokomotifi konumundaki inşaat sektörü, sektördeki zayıf performansın etkisiyle üçüncü çeyrekte de küçüldü. İnşaat sektöründe gözlemlenen %7,8’lik küçülme, üçüncü çeyrek itibarıyla %0,9 düzeyinde gerçekleşen büyüme oranını 0,6 puan aşağı çekerken tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin büyüme üzerindeki katkıları sırasıya 0,5, 0,3 ve 0,1 puan olarak gerçekleşti.
Sanayi sektöründe gerek sanayi üretim endeksi gerekse de imalat sanayi PMI değerlerinden Türkiye ekonomisindeki büyüme tarafına geçiş sürecinin dördüncü çeyrekte de devam edeceğini öngörmemiz mümkün. Lakin bu büyümenin iç talebin genişlemesi ve ithalat tarafındaki artış kanalıyla gerçekleşmesi önümüzdeki dönemde enflasyonun yeniden bir sorun olarak karşımıza çıkması riskini de beraberinde getiriyor.
Güzel bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 4 Aralık 2019 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.