Yeni bir yılın ilk ayları her zaman, gerek bir önceki yılın değerlendirmeleri gerekse de önümüzdeki bir yıla ilişkin öngörüleri içeren raporlar ve dokümanlar açısından zengin bir dönem olarak karşımıza çıkar.
Bu haftaki buluşmamızda da, gündemimizde her daim var olan ancak çözüme ulaştırılması yönünde atım atma konusunda bir o kadar da cimri davrandığımız bir alana değinmek istiyorum. Bugün dünyada en zengin %1’lik kesin, 6,9 milyar kişinden iki kat daha zengin durumda.
Dün itibarıyla başlayan ve hafta sonuna kadar devam edecek olan 50. Davos Zirvesi öncesinde, her Davos Zirvesi öncesinde olduğu gibi uluslararası yardım kuruluşu OXFAM’ın yayınladığı rapor, dünyada giderek artan sosyal eşitsizliğin geldiği boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre dünyanın en zengin %1’lik kesiminin 6,9 milyar kişiden 2 kat daha zengin olduğu ifade edilirken toplamda 2 bin 153 milyarderin 4,6 milyar kişilik nüfustan daha fazla servete sahip olduğu belirtildi.
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren 21. yüzyılda gerek bölgeler ve ülkeler arasına gerekse de cinsiyetler arasındaki gelir eşitsizlik giderek artıyor. Öyle ki, 1980 yılında ABD’de en zengin %10’luk kesim toplam gelirin %35’ini oluştururken bugün bu oran %50’ye yükselmiş durumda. Ülkemizde Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre 2008 yılında en zengin %10’luk kesim toplam gelirden %29,6 pay alırken 2018 yılı sonu itibarıyla bu oran %31,6’ya yükseldi.
OXFAM’ın raporundan birkaç tane daha çarpıcı sonucu sizlerle paylaşmak istiyorum: Dünyanın en zengin 22 insanı, Afrika kıtasında yaşayan tüm kadınlardan daha fazla servete sahip iken servet üzerinden alınan vergilerdeki dinamiklerin iyi çalışmamasının gelir eşitsizliğini kamçıladığı ifade ediliyor. Öyle ki söz konusu raporda; gelecek 10 yılda her zenginden yüzde 0,5 fazla vergi alınmasının, yaşlı ve çocuk bakımıyla eğitim ve sağlık sektöründeki 117 milyon kişilik iş gücü ihtiyacını karşılayabileceğine işaret edildi.
Raporda görüşlerine yer verilen OXFAM’ın yöneticilerinden Amitabh Behar, son 10 yılda milyarder sayısının ikiye katlandığını vurgulayarak, “Zengin ve fakir arasındaki ara, eşitsizlik giderici politikalar uygulanmadan kapatılamaz.” ifadesini kullandı. Fransız ekonomist Thomas Piketty de Kapital başlıklı kitabında teknolojik gelişmelerin bölgeler arasındaki gelir eşitsizliğini kamçıladığını belirten teorilerin bugünün dünyasının açıklamaktan giderek uzaklaştığını; teknolojik değişim zengin dünyanın farklı bölgelerinde hemen hemen denk olsa da bölgelerdeki ıraksamanın çarpıcı boyutlara ulaştığını ifade ediyor.
Dünyada en fazla servete sahip olan milyarderlerden sadece birinin servetindeki %1’lik değişimin bir ülkenin sağlık bütçesi büyüklüğüne olduğu günümüz dünyasında giderek ıraksayan bölgeler arasındaki gelir eşitsizliğini marjinal verimlilik ya da teknoloji-eğitim arasındaki yarışa vurgu yaparak açıklayan teorilerden çok daha fazlasına ihtiyacımız var. OXFAM’ın raporundaki ifadesiyle ‘bozuk ekonomiler’ her geçen gün sadece milyarderlerin cebini doldurmaktan öteye gidemiyor.
Güzel bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 22 Ocak 2020 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.