Piyasalarda Koronavirüs Kaygısı

2020 yılı henüz ilk ayından biz insanlığı bir hayli yordu sanırım. Çin’in Wuhan kentinde ilk defa bir hayvan pazarında görülen ve büyük bir hızla insandan insana yayılan koronavirüs insanlığın önündeki en büyük sınavlardan birisi olarak karşımızda duruyor.

Hayvanlardan insanlar bulaşan ve insandan insana yayılma hızı tehlikenin boyutunu giderek artıran bu virüs, bu satırların kaleme alındığı sırada dünya genelinde 80 kişiyi hayatından ederken dünya genelinde görülen vaka sayısı ise 2 bin 700’ü aştı.

Korona virüsler insanların bir anda karşı karşıya kaldığı ve iki haftaya ulaşan kuluçka dönemi dolayısıyla enfekte olan bireylerin henüz hastalıklarından haberdar olmadan bu hastalığı başkalarına bulaştırma riskini taşıdığı bir virüs türü. İlk kez 1960’larda tespit edilen korona virüslerin son dönemdeki en fazla korku salan türlerinden birisi de şiddetli akut solunum yolu sendromu olarak Türkçeye çevrilen SARS virüsüydü. Kasım 2002 ve Temmuz 2003 döneminde Hong Kong’da başlayan ve haftalar içerisinde 37 ülkeye kadar yayılan SARS virüsü toplamda 8.422 vaka ve 916 ölüm ile acı bir bilançoyu gerisinde bırakmıştı.

Ulusal Sağlık Komisyonunun özellikle hastalığın kuluçka süresiinin 14 güne kadar uzayabildiğinin ve bu yüzden virüsü taşıyan fakat semptomları henüz göstermeyen insanların diğerlerini enfekte etme olasılığını yükselmesinin altını çizmesiyle birlikte küresel anlamda kaygılar arttı. Çin’de virüsün görüldüğü şehirler karantina altına alınırken toplum taşımdan ticarete kadar birçok alanda kısıtlamalar getirildi.

Çin’de ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılma eğilimi gösteren virüsün insan sağlığı boyutundaki olumsuz etkileri hiç şüphe yok ki yadsınamaz boyutlarda ancak virüsün küresel ekonomiye ilişkin olumsuz etkileri de hasıl olmaya başladı. Virüsün özellikle Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin talebini olumsuz etkileyeceği beklentisiyle petrol fiyatları keskin bir düşüş gösterirken altın başta olmak üzere güvenli liman niteliğindeki varlıklara olan talep de hızla yükseldi ve söz konusu varlıkların fiyatlarında önemli yükselişler kaydedildi. Ons altının spot fiyatı yeniden 1.600 dolar seviyelerine yaklaşırken küresel piyasalarda Amerikan Doları da gelişmiş ekonomilerin para birimleri karşısında değer kazandı. Yavaşladığı yönünde pek bir işaret göstermeyen hastalığın küresel çapta yayılımının artma eğiliminde olması tüketimi olumsuz etkileyeceğe benziyor.

Bununla birlikte, küresel ekonomilerde risk iştahının da düşmesiyle birlikte başta gelişmekte olan ekonomiler olmak üzere birçok ülkede borsa endekslerinde ve para birimlerinde olumsuz bir seyir hakim. Örneğin, Çin yuanı benzer para birimleri arasında en kötü performansı kaydederken Şanghay borsası da 30 yılın en kötü Yeni Yıl kapanışını yaptı. Bu satırların kaleme alındığı sıralarda Şangay Bileşik Endeksi %2,75 düzeyinde düşüş gösterirken düşüş oranları Hindistan Mumbai Sensex Endeksi’nde %1,10, Japonya Nikkesi 225 Endeksi’nde ise %2 seviyelerinde.

Virüse birçok ülkenin sınırları içerisinde rastlanmasıyla birlikte yayılmaya başladığı korkusu birçok ülkeyi de tedirgin etmeye başladı. Önümüzdeki günler insanlığın yeni bir sınavdan geçeceğinin habercisi.

Güzel bir hafta geçirmeniz ümidiyle…

Bu yazı 29 Ocak 2020 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.


a1

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s