Geçtiğimiz hafta içerisinde piyasa beklentilerin üzerinde gerçekleşen tüketici ve üretici enflasyonlarını takip etmiştik. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) paylaştığı verilere göre, Kasım ayında tüketici fiyatları bir önceki aya göre %2,3 oranında, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %14,03 oranında artış gösterdi.
Üretici fiyatlarında da Kasım ayı yukarı yönlü bir hareketle geçti. Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) Kasım ayında aylık bazda %4,08 oranında artış gösterirken bir önceki yılın aynı ayına göre ise %23,11 düzeyinde arttı.
Manşet enflasyon oranlarına şöyle bir göz attıktan sonra arzu ederseniz beraber bir de alt kalemlere göz atalım. Tüketici fiyatlarının Kasım ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin sebeplerinden başında ulaştırma ve gıda harcama gruplarında %4’ün üzerinde gözlemlenen aylık artış oranları geliyor. Kasım ayında ulaştırma harcama grubunda fiyatlar bir önceki aya göre %4,51 artarken gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda ise artış oranı %4,16 oldu. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunun yıllık bazdaki %21,08’lik artışı da Kasım ayında dikkat çeken hususlar arasındaydı.
Türkiye’de hanehalklarının tüketim harcaması eğilimlerinde ilk sırada yer alan gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubundaki söz konusu yükseliş oranları hiç şüphe yok ki hem aylık hem de yıllık enflasyonu yukarı taşıyor. Öyle ki, Kasım ayı itibarıyla %14,03 oranında gerçekleşen yıllık enflasyon oranının 4,71 puanını gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubu tek başına üstlendi (Küçük bir hatırlatma: Tüketim harcamalarındaki en büyük iç kalem olan beslenme-barınma-ulaşım kalemlerindeki fiyat artışları, Kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyonun %63,8’ini oluşturdu). Üretici tarafına baktığımızda da gıda sektöründeki fiyat artışlarının fiyatlama davranışlarını tehlikeye atacak minvalde geliştiğini gözlemlemek mümkün. ÜFE’nin alt kalemlerinden gıda ürünlerindeki üretici fiyat artışı Kasım ayında yıllık %24,88 düzeyine ulaştı.
Peki ivmesini bir miktar yukarı çeviren ve henüz zirveyi görmediği tahmin edilen enflasyon oranının tek müsebbibi (müsebbip: Arapça’dan dilimize girmiştir, bir şeyin olmasına, yapılmasına yol açan kimse ya da şey anlamına gelir) gıda fiyatları mı? Siz değerli okuyucularımız da tahmin edeceği gibi bu sorumuzun cevabı hayır. Öyle ki, 2020 yılının ikinci çeyreğine ilişkin büyüme istatistiklerini yorumlarken salgın gibi bir afette gıdanın ve dolayısıyla da tarımın öneminin bir kez daha anlaşıldığından ve salgın döneminde dahi tüm sektörlerin daralmasına rağmen tarım sektörünün %4,3 oranında büyüdüğünden bahsediyorduk.
2020 yılının üçüncü çeyreğinde tarım sektörü büyümesini devam ettirdi ve %6,2 büyüyerek Türkiye ekonomisinin %6,7’lik büyüme oranına 0,8 puanlık katkıda bulundu. 2018 yılının ikinci çeyreğinden bu yana sürekli büyüme ivmesini dokuz çeyreğe taşıyan tarım sektöründe tüketicinin karşılaştığı fiyatlarda etkinleştirilmesinin sağlanması, büyük önem atfedilen bu alanın yükseliş eğilimine giren fiyat artışlarının tek sebebi olmasının da önüne geçecektir.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 9 Aralık 2020 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.