Geride kalan yılda Türkiye ekonomisinin 2019 yılından miras aldığı yavaşlama eğiliminin üzerine bir de tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının olumsuz etkileri eklenince yılın ikinci çeyreği tüm ekonomik göstergeler için tarihi dip seviyelerinin görüldüğü bir dönem olmuştu.

Hemen arkasından gelen dönemde ise hem birikmiş ekonomik aktivitenin hayata geçmesi hem de kademeli toparlanma süreciyle birlikte ekonomik göstergelerde de hızlı bir geri dönüş sürecini takip ettik. Bu geri dönüş sürecinin V, L, W, J vs. harflerinden hangisini çizeceği bir süre merak konusu olmuştu. Ancak sanayi üretimi için özelleştirdiğimizde toparlanmanın hızlı bir şekilde gerçekleştiğini görüyoruz.

Aralık ayında sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %9 oranında artarken bir önceki aya göre artış oranı ise %1,3 düzeyinde gerçekleşti. Sanayi üretimi, salgının etkilerinin en derinden hissedildiği Nisan ve Mayıs aylarında sırasıyla %31,2 ve %19,4 oranlarında gerilemişti. Sonrasındaki dönemde ise yukarıda da ifade ettiğimiz gibi hem bu dönemde biriken siparişlerin yeniden hayata geçirilmesiyle hem de hayatın -çok az bir miktar da dahi olsa- normale dönme çabasıyla sanayi üretiminde hızlı artış oranlarını gördük. Öyle ki, salgının gölgesinde geçen ikinci çeyrekte yıllık bazda %16,7 azalan sanayi üretimi takip eden üçüncü çeyrekte %7,8 oranında, dördüncü çeyrekte ise %10,1 oranında artış gösterdi.

Bu dönemde Türkiye ekonomisinin büyüme performansına da kısaca bir göz atalım. 2019 yılının ikinci çeyreğindeki daralmasının ardından tedrici bir büyüme performansına ulaşan Türkiye ekonomisi diğer tüm alanlar gibi Kovid-19 hastalığından derinden etkilendi. 2020 yılının ilk çeyreğine %4,5’lik büyümeyle geride bırakan Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte ise %9,9’luk bir daralma yaşamıştı. Üçüncü çeyrekte özellikle sanayideki toparlanma büyüme oranının yeniden güçlü bir seviyeye yükselmesine vesile oldu.

Büyüme performansının önemli öncü göstergelerinden birisi olarak kabul edilen sanayi üretiminde dördüncü çeyrekte görülen güçlü artış, Türkiye ekonomisinin dördüncü çeyrekte de güçlü büyümesine devam edeceğinin bir göstergesi niteliğinde. Nitekim, 2020 yılının dördüncü çeyreğinde sanayi üretiminin %10,1 arttığını ve sanayi üretimi ile büyüme performansı arasındaki ilişkiye baktığımızda yine %5 ila 6 düzeyinde bir büyüme oranının gerçekleşeceğini beklemek mümkün. Buna ek olarak, salgının başlarında 2020 yılının tamamında keskin bir şekilde daralacağı beklenen Türkiye ekonomisine ilişkin yapılan öngörüler de yukarı yönlü revize ediliyor.  Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu JP Morgan, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentisini %1,9’a yükseltirken IMF de daha önce %5 küçülme olarak yayınladığı büyüme tahminini %1,2’lik büyüme yönünde güncelledi.

Küçük bir hatırlatma: 2020 yılının dördüncü çeyreğine ve yılın tamamına ilişkin büyüme oranlarını 1 Mart tarihinde öğreneceğiz.

Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…

Bu yazı 17 Şubat 2021 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.

---

•