Ekonomide verileri incelerken ilgili verinin büyüklüğü ve aldığı değeri kadar farklı dönemler itibarıyla değişimi de, değerlendirmelerimizi ve öngörülerimizi yapmak için büyük önem arz ediyor.
Örneğin, büyüme, enflasyon, işsizlik vb. makroekonomik verilerin güncel aldığı değerler kadar bir önceki aya ya da bir önceki yılın aynı dönemine göre (ya da değerlendirmeleriniz hangi zaman dilimi içerisinde olacaksa o zaman dilimi içerisindeki) değişimlerini incelemek söz konusu verilerin eğilimini göstermesi açısından fazlasıyla yardımcıdır. Buraya kadar her şey tanım olarak yolunda gidiyor değil mi? Ancak mecazi anlamda istediğinizde verilerin istediğiniz kısmını gösterebildiğiniz ya da saklayabildiğiniz bir bilim olarak da tanımlayabileceğimiz istatistikte, bu tür değerlendirmelerimizi yaparken dikkate almamız gereken bir husus daha var: o da baz etkisi.
Baz etkisini kısaca şöyle tanımlayabiliriz: yukarıda da bahsettiğim gibi, bir önceki aya ya da bir önceki yılın aynı ayına göre gibi iki dönem arasında bir göstergedeki değişim hesaplanırken, değişime “baz” aldığımız dönemde normal eğilimden daha farklı (aşağı ya da yukarı yönlü) bir gerçekleşme olduğunda, hesaplamaya çalıştığımız değişimde de bu anormalliğin sonuçlarını görmemiz çok muhtemel.
Gelin isterseniz kurmaca ve basit bir örnekle demek istediğimizi daha açık hale getirelim, daha sonra da gerçek örneklerle konuyu etraflıca değerlendirelim. Örneğin ülkemiz için yıllık fiyat değişimini (yani aşina olduğumuz tanımıyla enflasyonu) hesaplamaya çalışalım. Genel eğilim olarak %5 civarında dolaşan söz konusu değişimin baz aldığımız dönem olarak kabul ettiğimiz Nisan 2020’de %10’a yükseldiğini düşünelim. Takvimler Nisan 2021’i gösterdiğinde bir önceki yılın aynı dönemi olan Nisan 2020 ile değişim hesaplamak istediğimizde, söz konusu baz dönemdeki normalden daha yüksek bir oranla karşılaşmamız 2021’in Nisan ayında yaptığımız değişim hesabının da yanında bir soru işareti ile beraber değerlendirilmesi gereğini beraberinde getirecek.
Haydi gelin gerçek örneklerden gidelim. Malumunuz olduğu üzere şu anda bütün dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınının ilk görüldüğü yer olan Çin’de, 2020 yılının Ocak-Mart dönemi salgının ülkede zirve yaptığı ve buna bağlı olarak üretimin de durma noktasına geldiği bir dönemdi. Aradan geçen bir yılın ardından 2021 yılına ilişkin göstergelerde yıllık değişim hesaplanırken bu durumun da göz önüne alınması gerekiyor. Çünkü veriler gösteriyor ki, Mart ayında Çin’de sanayi şirketlerinin karları geçen yılın aynı dönemine göre %92,3 oranında artış gösterdi.
Ya da bir örnek daha verelim: Çin ekonomisi 2021 yılının ilk çeyreğinde yıllık bazda %18,3 düzeyinde büyüyerek bir rekora imza attı. Hiç şüphe yok ki Çin, salgından toparlanma konusunda dünyanın kalan kısmından bir miktar ayrışıyor, bunda hemfikiriz. Lakin özellikle salgının Çin’de zirve yaptığı dönemin üzerinden geçen bir yılın ardından, söz konusu dönemler arasındaki değişimlere baktığımızda, geçen yıl Çin’de ekonominin durma noktasına geldiğine de zihnimizin bir köşesinde yer vermemiz gerekiyor. İşte tam olarak da bu duruma baz etkisi diyoruz.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 28 Nisan 2021 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.
