Bu sıralar alevler ülkemizi sarmış durumda. Her yeni güne ciğerimiz yanarak başlıyoruz. Her şeyden önce, ülkemizin farklı bölgelerinde halen süren orman yangınlarına ilişkin üzüntümü ifade ederek söze başlamak istiyorum. Mücadelelerinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Eminim ki bu günler de geçecek ancak bir hayli etki bırakıp geçeceğe aşikar.
Tüm bu zorluklara rağmen hayat devam ediyor. Bizler de tabii ki işlerimize devam etmek zorundayız. Bu köşedeki her güncel veriyi değerlendirmeye çalıştığımız enflasyonun ateşi bir türlü sönmüyor. Dün Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı verilere göre tüketici fiyatları bir önceki aya göre %1,80 artarken geçen yılın aynı dönemine göre ise %18,95 oranında artış gösterdi. Geçtiğimiz ay son 2 yılın en yüksek seviyesini gören enflasyon oranı bu seviyesini güncelledi ve Temmuz ayında son 18 yılın en yüksek Temmuz ayı enflasyonunu görmüş olduk.
Yıllık bazda %18,95 oranına yükselen tüketici enflasyonunu en fazla besleyen harcama kalemleri, tüketim harcamaları içerisindeki payları da dikkate alındığında beslenme, barınma ve ulaşım ihtiyaçları oldu. Ulaştırma harcama kaleminde fiyatlar yıllık bazda %24,62 oranında artarken gıda fiyatlarındaki %24,92’likk artış da tüketici enflasyonunu yukarı yönlü baskıladı. Fiyatlar genel seviyesindeki tüm geçici etkilerin bertaraf edilmesini sağlayan çekirdek enflasyondaki yüksek seviyeler de dikkat çekiyor. Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içecekler ve tütün ürünleri ile altın gibi fiyatlar genel seviyesinde oynaklık ortaya çıkarabilecek harcama kalemlerini de bir kenara bıraktığımızda ortaya çıkan çekirdek enflasyondaki %17,22’lik yüksek oran da, tüketici enflasyonu tarafında işlerin bir miktar yolunda olmadığının bir göstergesi.
Üretici fiyatlarında da yükseliş devam ediyor. 2020 yılının Haziran ayında %6,17 olan üretici fiyatlarındaki yıllık artış oranı, aradan geçen bir sene boyunca sürekli artış göstererek 2021 yılının Temmuz ayı itibarıyla %45’e kadar yükseldi. Henüz geçtiğimiz haftalarda üretici fiyatlarındaki bu yüksek seviyeyi değerlendirmek için sizlerle buluştuğumuz bu satırlarda, üretici enflasyonunun son 2,5 yılın en yüksek seviyesini gördüğünü sizlerle paylaşmıştım. Aradan geçen iki ayda da yükselen üretici enflasyonu ile TÜFE arasındaki makasın da giderek açılması fiyat istikrarının sürdürülebilirliği konusunda tehlike çanlarının çalmasına sebep oluyor.
TÜFE ile ÜFE arasındaki makasın giderek yükselmesi önümüzdeki dönemde de enflasyon üzerinde yukarı yönlü risklerin devam ettiğinin de bir işareti. TÜFE ile ÜFE arasındaki makasın üretici fiyatları tarafından açılması, üreticilerin karşılaştığı yüksek fiyat değişimlerinin henüz tüketicilerin karşılaşacağı ürünlere yansımadığının bir ifadesi olarak değerlendirilebilir. Nitekim başta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olmak üzere piyasa aktörleri de önümüzdeki döneme ilişkin enflasyon beklentilerini yükseltmiş halde. Merkez, daha önce %12,2 olarak belirlediği 2021 yıl sonu enflasyon beklentisini %14,1’e yükseltti. Keza %19 olan politika faizi dikkate alındığında yıllık enflasyonun polika faiziyle eşitlenmesi de önümüzdeki dönemde para politikasında atılacak adımların daha büyük bir merakla beklendiğinin bir habercisi.
Bu yazı 4 Ağustos 2021 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.
