Yeni Dünyanın Konusu: Karbon Düzenlemesi

Bundan 10 ila 20 yıl önce öngörülere konu olan iklim değişikliği ve küresel ısınma, artık tabiri caizse gümbür gümbür geldi, hayatımızın tam ortasına oturdu. Dünyanın dört bir tarafında yaşanan olağanüstü meteorolojik olaylar, hızla eriyen buzullar, giderek daha büyük hızla nesli tükenme tehlikesi altına giren canlı türleri, yangınlar, seller ve daha bir dolu olumsuzluk, küresel iklim değişikliğinin artık maalesef geri dönülemez boyutta olduğunun birer göstergesi.

Dünya, her ne kadar geç kalmış olsa da, kahverengiden yeşile doğru gerçekleştirmek istediği dönüşümü daha önce hiç olmadığı kadar yoğun bir şekilde gündemine aldı. Bu gündemin en önemli öğelerinden birisi de sınırda karbon düzenleme mekanizması.

Daha önce yine bu satırlardan sizlerle paylaşma imkanı bulduğum üzere, Avrupa 2050 yılına kadar kıtayı iklim-nötr (karbon-nötr) hale getirebilmek için hayata geçirmek istediği eylemleri kararlı bir politika metnine dönüştürdüğü “Avrupa Yeşil Mutabakatı”nı yayımladı. Başta sanayi ve ticaret politikaları olmak üzere hayatın her alanında köklü bir değişikliği öngören bu yeşil dönüşüm süreci, aynı zamanda ortaya çıkaracağı iklimle de diğer ülkelerin bu dönüşüme ayak uydurması gereğini beraberinde getiriyor. Diğer bir deyişle, söz konusu mutabakat ile sadece Avrupa’nın iklim nötr olması hedeflenmiyor, aynı zamanda Avrupa ile iletişimde bulunan ülkelerin ve bölgelerin de söz konusu dönüşümün gereği olan politika ve eylemleri hayata geçirmesi amaçlanıyor.

Bu sürecin en önemli ayaklarından birisini de sınırda karbon düzenleme mekanizması oluşturuyor. En basit tabiriyle söz konusu mekanizmayı şöyle tanımlayalım: her üretim sürecinin ve ürünün içerdiği karbon miktarının hesaplanarak uluslararası ticarette, iklim değişikliğine sebep olan ürünlerin ya da hizmetlerin sınır geçişlerinde daha fazla maliyete konu edilmesi. Diğer bir deyişle, iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya sebep olan ürünlerin ilave gümrük yüküyle bir nevi cezalandırılması. Hepimizin öngördüğü gibi burada esas olarak amaçlanan ülkeleri daha yeşil bir üretim sürecine yönlendirmek.

Ticaret Bakanlığınca yayımlanan “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nın işlediği öncelikli konulardan birisi de sınırda karbon düzenleme mekanizması. Bu dönüşüme eğer hazır olabilirsek, yeni dünyanın geliştireceği yeni politikaların sunduğu fırsatları avantaja çevirme şansımız var. Bunun için sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla yayımlanan genelgeyle ihdas edilen çalışma grubun ve bahsi geçen eylem planıyla birlikte palamento-kamu-özel sektör-akademi-sanayi iş birliğinin etkin bir şekilde tesis edilmesi büyük öneme sahip. Peki hazır olamazsak? O zaman da bizi büyük riskler bekliyor. Karbon düzenleme mekanizmasının hayata geçmesiyle iklim değişikliğine dur diyebilmek için gerekli dönüşüme ayak uyduramayan üretim süreçlerimiz ve ürünlerimiz, küresel ticarette artık daha fazla maliyetle karşı karşıya kalabilir. Bu da hiç şüphe yok ki, ülkemizin uluslararası pazalardaki rekabetçiliğini derinden etkileyecek.

Dünya hızlı bir dönüşüm sürecinde ve fırsatlarla beraber geliyor. Unutmayalım ki, şans her zaman hazır olan zihinlere güler.

Bu yazı 18 Ağustos 2021 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.


Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s