Ekonomide farklı sektörler itibarıyla görünümü ortaya koymak amacıyla hesaplanan endeksler mevcut. Keza, bunlardan birçoğuna bu satırlardaki buluşmalarımızda yer vermeye çalışıyoruz: sanayi üretim endeksi, imalat sanayi PMI değeri, hizmetler sektörü PMI değeri gibi…
Ekonomideki görünümü değerlendirmek için istifade ettiğimiz endekslerden bir diğeri ise ekonomik güven endeksi. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre ekonomik güven endeksi Temmuz ayındaki 100,1 seviyesinden Ağustos ayında 100,8 seviyesine yükseldi.
Ekonomik güven endeksi, bir ekonominin temel aktörleri üreticilerin ve tüketicilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, eğilim ve beklentilerini ortaya koyan ve ankete dayalı bir değerlendirme yöntemi. Bileşik bir endeks olarak da nitelendirebileceğimiz ekonomik güven endeksi, tüketici güven endeksi, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor. Bununla birlikte, az önce saydığım endekslerin de altında yer alan alt endekslerle de hem söz konusu sektörlere ilişkin hem de ekonominin geneline ilişkin değerlendirmeler daha ayrıntılı bir şekilde ortaya koyulabiliyor.
Bu bağlamda, tüketici ve üreticilerin beklentileri ve değerlendirmeleriyle oluşan ekonomik güven endeksi, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının etkisiyle geçtiğimiz yılın Nisan ayında keskin bir şekilde düşmüştü. Mayıs ayıyla beraber toparlanmaya başlayan ekonomik görünüm, takip eden dönemde de toparlanma ivmesini devam ettirdi.
Bu köşede buluşma şansı bulduğumuz değerli okuyucularımız hatırlayacaktır, ekonomilerde “şok” olarak tanımlayabileceğimiz bu denli keskin bir düşüşün ve etkileri farklı alanlara sirayet eden bir durumun geri dönüş sürecine, sektörlerin, ekonomilerin toparlanmak için çizecekleri harfler çok tartışılmştı. Geri dönüş sürecinin keskin bir V mi, yoksa J mi, yoksa W mi, yoksa U mu çizeceği kısa dönemde belli olmuş olsa da uzun dönemde bu harflerden hangisini göreceğimiz halen tartışmalara konu oluyor. Ancak Kovid-19 salgınının ülkemizde etkilerinin derinden hissedildiği 2020 yılının Nisan ayındaki keskin düşüşün ardından geçen 16 ayın ardından ekonominin genel görünümünü içeren ekonomik güven endeksi için söz konusu harfin J olarak şekillendiğini görüyoruz. Bu denli keskin bir şoktan hızlı bir şekilde toparlanan ekonomimiz devam eden dönemde yukarı yönlü ivmelenmesinde bir miktar hız kesti ve daha stabil bir görünüm içerisinde.
Bu haftaki buluşmamızı sonlandırmadan, bahsi geçmişken ekonomik güven endeksinin sayısal sonuçlarını da sizlerle paylaşayım. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması ekonomik duruma ilişkin genel bir iyimserliği ifade ediyor. Dolayısıyla Ağustos ayı itibarıyla 100’ün hemen üzerinde hesaplanan ekonomik güven endeksinin olumlu olduğunu söylemek mümkün. Ancak ekonomik güvenin alt endeksleri olan reel kesim güveni, tüketici güveni, hizmetler sektörü güveni gibi hususlarda hızlı bir ivmelenmeyi göremememiz ise madalyonun diğer yüzü.
Hafta başında Samsun’da yanan istiklal ateşinin Dumlupınar’da yedi düvele karşı bir zafere dönüştüğü Büyük Taarruz Zaferi’nin yıl dönümünü kutladık. Büyük Zafer’imizin 99. yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu toprakları vatan kılan tüm kahramanlarımızı saygıyla anıyoruz. Zafer Bayramımız kutlu olsun.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 1 Eylül 2021 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.
