Salgının Kazananı Kaybedeni

İki sene önce bu zamanlarımızı düşündüğümüzde, bundan iki ay sonra Uzak Doğu’dan gelen haberlerin uzunca bir zamana ve coğrafyaya yayılacak bir salgının emareleri olduğunu aklımızın ucundan bile geçirmezdik.

Çok yayılmaz, bahara biter, yazın güneş ışınları virüsü güçsüz kılar, bu sonbahara biter derken bir yılı geride bıraktık. Sonrası yine döngü; bahara havalar iyi olduğunda biter, bu yaz yeneriz, sonbahar geliyor dikkatli olalım… Bütün bu döngünün içinde yuvarlanırken salgında neredeyse iki yılı geride bırakıyoruz.

Salgın birçok alanda siyah kuğu oldu. “Olmayacağı düşünülenin olması” şeklinde metaforik bir anlamı olan siyah kuğu kendini ekonomide, toplumda, finansta, ticarette ve daha birçok alanda gösterdi. Bu köşenin daimi okuyucuları hatırlayacaktır; sıfırın altındaki değerlerel işlem gören petrol fiyatlarını, yüz yıldır görülmeyen küçülme ve daralma oranlarını, uzunca bir süredir belirli bir aralıkta devinim gösteren veri setlerinin olağanüstü hareketler yaptığını. Tüm dünyayı aynı anda ve böylesine derinden etkileyecek ne olabilir diye düşünsek cevabımızı ancak filmlerden bulabiliriz zannediyorduk ama hepimizin öğrendiği gibi siyah kuğu aslında varmış.

Aradan neredeyse iki yıl geçiyor ve salgın dönemi herkese eşit ve adil davranmıyor. Bu dönemin kaybedenleri çoğunlukta olsa da kazananları da yok değil. Biz de bu haftaki buluşmamızda, geride bıraktığımız ve bırakıyor olduğumuz dönemin kazananları ile kaybedenlerine şöyle bir göz atalım istiyorum. Her ne kadar böylesine salgınların yegane çaresi olaran görülen aşı ortaya çıksa ve her ne kadar küresel çapta aşılama etkinliğinin bir soru işareti olduğu gerçeği altında hastalıkla savaşmak için elimizde güçlü bir silah olsa da küresel ekonomilere ilişkin belirsizlik halleri salgının esas kaybedenlerini ortaya çıkarıyor. Tarih boyunca görülmemiş düzeylere genişleyen ABD Merkez Bankası bilançosu, önümüzdeki dönemde yeniden hale yola konmak istese de ABD ekonomisinden gelen gri veriler bu geri dönüş sürecini bir miktar esnetiyor. ABD ekonomisinde toparlanmanın istenen düzeyde olmaması, özellikle tüketim kanalında değişen eğilimlerle beraber arzu edilen performansın görülmemesi, ABD ekonomisine ilişkin önümüzdeki dönemdeki beklentilerin de aşağı yönlü revize edilmesini beraberinde getiriyor.

Salgının kaybedenlerinden birisi ise uluslararası ticaret ve tedarik zincirleri. Uzun yıllar boyunca küreselleşmenin ‘olumlu’ etkileriyle birlikte üretim süreçleri birbirine bağlı hale gelmişti. Ta ki, Avrupa’da bir firmanın Çin’den gelemeyen küçücük bir parça yüzünden üretimini durdurmak zorunda kalmasına kadar… Üretim ve tedarik zincirlerindeki kırılım, ticaret maliyetlerinin de hızla yükselmesine sebep oldu. Öyle ki, firmalar artık uluslararası ticaret için gerekli konteynerlerini kendileri temin etme yoluna gidiyor.

Peki ya olumlu taraf? Yani salgının kazananları? Siz değerli okuyucularımızın da direkt olarak aklına geldiği gibi e-ticaret bu dönemin en büyük kazananı olarak karşımızda duruyor. Alım ve tüketim eğilimlerinin radikal bir şekilde değişmesi, uzaktan alışverişin önemini giderek artırması e-ticaret şirketlerinin birkaç yılda hedefledikleri büyümelerini birkaç çeyrekte başarmalarını beraberinde getirdi. Dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden Alibaba birçok sektör için salgının gölgesinde geçen 2020 yılını %34 büyümeyle kapatırken büyüme performansının 2021 yılında ise %15-20 arasında devam edeceğini ifade ediyor.

Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…

Bu yazı 13 Ekim 2021 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.


Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s