Türkiye ekonomisi son günlerde üzerine çalışılası, ayrıntılı bir şekilde değerlendiresi gelişmelere ev sahipliği yapıyor. Ekonomi eğitimi alanlar bir yana dursun, almayanlar dahi ekonominin tüm gelişmeleriyle yakından ilgilendiriyor ve öngörülerini birbiriyle paylaşıyor.
Son dönemdeki gelişmelerden sonra, daha önceki haftalardaki buluşmalarımızda da ifade ettiğim gibi, ekonominin genel gidişatını döviz kurları üzerinden değerlendiren hanehalkların başı dönmüş durumda. Neler olduğuna gelin bir de beraber bakalım…
Unutulmaz bir Cuma olarak geride kalan geçtiğimiz haftanın son işlem gününde piyasalarda o kadar hızlı ve yoğun bir gün yaşadık ki analiz etmesi bir yana takip etmesi bile bir hayli zordu. Piyasalara sadece Aralık ayındaki 5. müdahalesini gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın piyasalara doğrudan satım yoluyla yaptığı müdahalelerin toplamı 6,3 milyar dolara ulaştı. BIST100 endeksi gün içerisinde %5 kazançtan %8,5 kayba doğru hareket ederken gün içerisinde ani kayıpların önüne geçmek amacıyla uygulanan devre kesici uygulaması iki kez devreye girdi. Ülkelerin risk seviyesini de gösteren credit default swap (CDS) değeri ve tahvil faizleri Türkiye için bir hayli yüksek seviyeye yükseldi. Öyle ki, Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i 573 puana, 5 yıllık tahvil faizi ise %23,92’ye yükseldi.
Gün ve hafta sona erip de yeni bir haftaya başladığımızda ise piyasaların ateşi kaldığımız yerden devam etti. Hafta başında Dolar/TL kuru 18 seviyesinin Euro/TL kuru ise 20 seviyesinin üzerinde işlem görürken BIST’te yine iki kez devre kesildi. Ancak gün içerisinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar ile ekonomimizde yeni bir ürüne ve uygulamaya daha merhaba dedik: Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat.
Çok yönlü değerlendirmelere konu olacak bu uygulamaya bu haftaki buluşmamızda kısaca yer vermek istiyorum. Hazine ve Maliye Bakanlığından dün yapılan açıklamayla birlikte gerçek kişilerce kullanılacak bu ürün, 3, 6, 9 ve 12 aylık vadeler sonunda mevduat faizi ile kur getirisi arasındaki olası farkın stopaj kesintisinden muaf bir şekilde karşılanmasını esas alıyor. 10 Aralık itibarıyla yurtiçinde yerleşiklerin sahip olduğu toplam 231,6 milyar dolarlık yabancı para cinsindeki mevduatın %61,3’üne sahip gerçek kişilere yönelik bu uygulamanın yabancı para talebinin stabilize edilmesi noktasında faydaları olacaktır ama söz konusu uygulama riskleri de beraberinde getiriyor.
Ekonomide para politikası araçlarının yanında para politikası düzenlemeleri için maliye politikasını da devreye alacak bu uygulama ile kur ile mevduat faizin arasındaki olası yüksek farkların karşılanması noktasında kamu maliyesinin sıkıntıya girmesi uygulamanın riskleri arasında. Tabii ki bunun yanında, yukarıda da bahsettiğimiz risk değişkenlerinin zaman içerisindeki görünümü de yakından takip edeceğimiz hususlar arasında yer alacak.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 22 Aralık 2021 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayımlanmıştır.
