Muhakkak her birimizin yakın geçmişine bakıp da “ne günlerdi” diye geçirdiği günler, sadece filmlerde görebileceğimizi sandığımız salgın etkisinde geçen zamanlardı. Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını hem alışılagelmiş olmasından hem de aşılamanın etkisiyle hayatımızdaki yerini eskisi kadar muhafaza edemese de etkileri uzunca bir dönem hala bizlerle birlikte olacağa benziyor.
Bundan birkaç on yıl önce, tıpkı yüzyıllar önce Adam Smith’in Görünmez Eli gibi, tüm kilitleri açmaya gücü yetecek bir mucize gibi nitelendirilen küresel tedarik zincirleri, yaşanan zorluklar ve sıkıntılar sebebiyle yeni dönemde bambaşka bir yere evrilmek zorunda.
Dünyada “çip krizi” olarak bildiğimiz üretim süreçlerindeki aksamaların temelini, salgının başında küresel üretimin girdi lokomotifi olan Çin’deki kapanmaların diğer üretim merkezlerine kepenk açtırmamasına dayandırmamız mümkün. Diğer bir deyişle, Çin’de kanadını çırpan kelebek Batı’da fırtınalara sebep olmuştu. Özellikle otomotiv sektörünü derinden etkileyen bu krizden nasıl çıkılacağına yönelik çözüm önerileri üretiledursun, son günlerde gündemdeki neon gazı, paladyum gibi bazı girdilerin tedarikinde yaşanan sıkıntılar da üretim süreçlerini yeni bir tehlikeye atıyor. Bu sefer Ukrayna-Rusya angajmanı kaynaklı zorluklar oyunun yeni bir kurala ihtiyacının olduğunu gösteriyor.
Salgın, jeopolitik riskler, küresel iklim değişikliği… Uzunca bir süredir hızla küreselleşen dünyada bugün her bir sorun dünyanın ortak sorunu haline geliyor. Ve bütün bu zorluklar da alıştığımız oyunu bozuyor, bazen kuralları yeniden bazen de oyunu baştan yazmamızı zorunlu kılıyor.
Bu haftadan itibaren büyük Finanskolik ailesinin bir üyesi ben de yazılarımla siz değerli okuyucularımızla buluşacağım. Aydınlık yarınlara, güzel çalışmalara hep beraber yelken açmak dileğiyle.
Hoş geldiniz ve hoş geldim…
Bu yazı 22 Mart 2022 tarihinde Finanskolik sitesinde yayımlanmıştır.
