Dün Türkiye ekonomisinin 2022 yılı ilk çeyrek büyüme istatistikleri açıklandı. İlgilenen değerli okuyucularımızın da takip ettiği üzere Türkiye ekonomisi 2022 yılına %7,3’lük büyüme oranıyla başladı. Salgının etkisiyle geçen 2020 yılının ardından toparlanma sürecini diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla görece daha hızlı geçiren Türkiye, 2021 yılının tamamını ise %11’lik büyüme ile tamamlamıştı.
Büyük resim Türkiye ekonomisinin güçlü bir şekilde büyüdüğünü gösteriyor ancak resmin detaylarına doğru indiğimizde bazı aksaklıklarımızın olduğunu fark ediyoruz. İsterseniz gelin büyümenin bileşenlerine beraberce bir bakalım. Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %7,3 büyürken bu büyümenin 3,9 puanı iç talepten, 3,4 puanı ise dış talepten geldi. Hanehalkı harcamaları yılın ilk çeyreğinde %19,2 artarken bu harcama kaleminin büyümeye katkısı 11,6 puan oldu. Kamu harcamalarının bu çeyrekte büyümeye katkısı yok denecek kadar az olurken sürdürülebilir büyümenin önemli bir kalemi olan yatırımlar ise ilk çeyrekte yalnızca %1,1 artarak büyümeye yalnızca 0,3 puan katkıda bulundu. Bu dönem stoklardaki azalış %219 düzeyinde gerçekleşerek büyümeyi 8,2 puan baskıladı.
Dış talebin büyümeye katkısı bir süredir devam ediyor. 2021 yılının tamamında %11 düzeyinde gerçekleşen büyüme oranının 4,9 puanını oluşturan net ihracat, 2022 yılının ilk çeyreğinde de %7,3’lük büyümenin 3,46 puanını oluşturdu. Söz konusu katkının 3,94 puanı ihracattaki artışla gelirken ithalatta ilk çeyrekteki %2,3’lük artışın büyümeye maliyeti 0,47 puan oldu. Net ihracatın büyümeye geçtiğimiz yıldan bu yana yaptığı katkı şüphesiz olumlu. Yalnızca bu kısımda, sadece değer bazında değil aynı zamanda nitelik bazında da önemli bir gelişim gösteren ihracat yapısına ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatmamız gerekiyor.
Büyümenin üretim tarafındaki bileşenlerine baktığımızda ise bu haftaki buluşmamıza ismini veren durumla karşılaşıyoruz. Yılın ilk çeyreğinde finans ve sigorta faaliyetleri en fazla büyüyen iktisadi faaliyet kolu olurken tarımdaki büyümenin yalnızca %0,9’da kalması, sanayideki büyümenin ise %7,4 ile genel görünüme yakın seyretmesi bu çeyrekte plazanın üretimi geçtiğini gösteriyor. Tarımdaki çok kısıtlı bir genişleme, büyüme oranına 0,03 gibi yok hükmünde bir katkı yaptı. İhracatımızın yaklaşık %95’ini oluşturan imalat sanayii sektöründeki genişleme büyümemizi 1,4 puan yukarı taşırken hizmetler sektörünün katkısı ise 3,3 puan oldu. İnşaat sektörü ise daralmaya devam ediyor. 2021 yılının tamamında büyüme oranını aşağı yönlü etkileyen inşaat sektörü 2022 yılının ilk çeyreğinde de daralarak büyüme performansını 0,4 puan baskıladı.
Büyük resmin detaylarına inmişken şunu da belirtmeden geçmemek lazım: üretimin ve emeğin bir göstergesi olan işgücü ödemelerinin toplam katma değer içerisindeki payı geriliyor. Geçen yılın ilk çeyreğinde %35,5 olan bu oran 2022 yılının ilk çeyreğinde ise %31,5’e geriledi.
2022 yılı ekonomi açısından zorlayıcı bir yıl oluyor ve olacak. Fiyat hareketlerindeki hareketler her birimizin birer üyesi olduğu tüketici tarafını olumsuz etkilerken artan maliyetlerle birlikte üreticiler de olumsuz etkileniyor. Bütün bunların ışığında, önümüzdeki dönemde büyümemizin kapsayıcı ve sürdürülebilir olmasının önemi de bir kez daha ortaya çıkıyor.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 1 Haziran 2022 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayımlanmıştır.
