Kurban Bayramını geride bıraktık. Başarabilip de tatilini birleştirenlerin tatili devam ediyor ancak biz çalışma masamıza döndük. Siz değerli okuyucularımızın bayramını bir kez daha kutlayarak söze başlıyorum bu hafta, sağlıkla nicesine erişmek dileğiyle. Söz tatilden açılmışken yaz mevsimini de neredeyse yarıladık ve günler kısalmaya, kış mevsimi yaklaşmaya başladı. Ancak son 1 yıldır ekonomiyi doğrudan etkileyen enerji sektöründeki son gelişmeler, bu kışın geçmiş kışlardan çok daha ağır geçeceğine işaret ediyor.
Geriye dönüp de son bir yılda enerji fiyatlarına baktığımızda küresel çapta neredeyse iki katına çıkan fiyatlar maliyetleri ve dolayısıyla fiyatlama davranışlarını da doğrudan etkiliyor. Hepimizin yakından takip ettiği gibi bir süredir yüksek enflasyon ile mücadele ediyoruz ancak üretici maliyetleri kısmına baktığımızda üç haneli düzeylere ulaşan fiyat artışları içerisinde en büyük payı son 1 yılda üç katına çıkan enerji maliyetleri üstleniyor. Hal böyleyken bir de küresel ajandada yaşanan gelişmeler böylesine harlı yanan bir ateşin üzerine benzin dökmek gibi.
Rusya doğal gazını Baltık Denizi’nin altından Avrupa’ya taşıyan Kuzey Akım 1 Boru Hattı’ndaki akışın bakım çalışmaları sebebiyle durdurulduğunun açıklanması, enerji piyasalarına ve dolayısıyla küresel ekonomiye bomba gibi düşen haberlerden ilki oldu. Avrupa’ya günlük 67 milyon metreküplük doğal gazı taşıyan boru hattındaki bu kesinti, Avrupa ile Rusya arasındaki gerginliğin bir aracı olarak değerlendiriliyor. Avrupa, kış öncesinde doğal gaz depolarını doldurmak isterken Rusya tarafının gaz arzını daha da kısıtlayabilmek için bu planlı bakımı uzatabileceği söylentiler arasında.
Bir kesinti haberi de İtalya’dan geldi. Rus enerji şirketi Gazprom, İtalya’ya daha önce günlük ortalama 32 milyon metreküp düzeyinde yaptığı sevkiyatı 21 milyon metreküpe düşürdüğünü paylaşırken Avrupa tarafı ise Rus gazına bağımlılığını azaltmak için enerji diplomasisi faaliyetlerini yürütmeye devam ediyor.
Doğal gaz tarafında bütün bunlar olurken petrol tarafında ise küresel durgunluk beklentileri ve Çin’de salgının yeniden yükselişe geçmesiyle beraber yaşanan gelişmeler ile birlikte bir miktar aşağı yönlü baskı söz konusu. Ancak Brent petrolün varili bu satırlar kaleme alındığında 107 dolar seviyelerinden işlem görüyor. İthalatımızın çok büyük bir kısmını oluşturan enerji alanında yaşanan bu gelişmelerle birlikte yükselen maliyetlerinin, hele ki bir de durgun bir döneme hazırlanan küresel ekonomideki yavaşlamayla birlikte ülkemize etkisi şüphesiz çok da olumlu olmayacak. Bununla birlikte yine bu satırların kaleme alındığı sırada eşitlenmek üzere olan Euro/Dolar paritesindeki gelişmelerin de sattıklarımızın yarısının Euro cinsinden ancak satın aldıklarımızın çok büyük bir kısmının Dolar cinsinden olduğu gerçeği altında, ülkemizin cari açığına olumsuz etki yapması bekleniyor.
Geçtiğimiz kışa damga vuran Ukrayna-Rusya Savaşı ve sonrasındaki dönem, başta enerji olmak üzere küresel ekonomide yeni bir dönemin kapısını araladı. Havalar soğuyup da enerjiye daha çok ihtiyacımız olduğu günleri düşündüğümüzde şimdiden endişelenmek gerekiyor.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 13 Temmuz 2022 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayımlanmıştır.
