Ders kitaplarımızda ülkemiz turizm cenneti olarak nitelendirilir, üç tarafı denizlerle çevrili olmasıyla birlikte turistlerin uğrak mekanlarından birisi olarak ifade edilirdi. Hala da öyle… Tüm dünyada hayatı durduran Kovid-19 salgınından sonra insanlık, adı kademeli olsa da kademelere çok da riayet etmediği normalleşme sürecinde yeniden turizm faaliyetlerine başladı ve ülkemiz yabancı ziyaretçilerin tabiri caizse akınına uğramaya devam ediyor. Bu köşeyi takip eden değerli okuyucularımız ihracat için söylediklerimizi anımsayacaktır: değeri artırmak güzel ama niteliği artırmak da gerekmez mi diye sorduğumuzu da. Bu durumu turizm için de ifade etmemiz mümkün. Ülkemizi ziyaret eden turist sayısını artırmak güzel evet ama bu turistlerin ülkemizde daha fazla harcama yapmasını (tabii ki sosyal medyada yer alan görüntülerde olduğu gibi turistlerin Türkçe bilmemesinden faydalanarak bir ürünü fahiş fiyatlara satarak değil) olanaklı kılmak daha güzel olmaz mı? Gelin bu durumu enine boyuna bir konuşalım.
Hayatın her alanını olumsuz etkileyen koronavirüs salgını, seyahatleri de durdurduğundan ülkemiz 2020 yılının ikinci yarısında her ne kadar normalleşme adımları atılmış olsa da yalnızca 15 milyon 971 bin kişiyi misafir edebilmişti. Yıllık bazda baktığımızda 2020 yılında ülkemize gelen yabancı turist sayısında %69’luk bir gerileme görülürken aynı dönemde turizm gelirimiz ise bir önceki yıla göre %65 azalarak 12,1 milyar dolara gerilemişti. Tüm bunların sonucu olarak yalnızca 2020 yılında ülkemizin koronavirüs sebebiyle turizm gelirlerindeki kaybı yaklaşık 25 milyar dolar olmuştu. Normalleşme devam ederken 2021 yılı turizm sektörü için umudun aşılandığı bir dönem oldu. Öyle ki, 2021 yılının tamamında ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı %88 artışla 30 milyon eşiğini de aştı.
Hayatın normale çok yaklaştığı 2021 yılında ise turizm sektörü salgın öncesi seviyelerini de aşmış durumda. Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine göre yılın ilk 6 aylık döneminde yabancı ziyaretçi sayısı %158 artış göstererek 19,5 milyon kişi olurken yıl sonu hedefimiz 40 milyon turist olarak belirlenmiş durumda. Tabii ki, yabancı turist sayısındaki bu artış kendisini turizm gelirlerinde de gösteriyor. Yılın ilk yarısında %122 düzeyinde artan turizm gelirimiz yılın ikinci çeyreğinde bu artış oranını %190’a yükseltti ve ülkemiz ilk 6 aylık dönemde 14 milyar doların üzerinde turizm geliri elde etti.
Bütün buraya kadar görünümün olumlu olduğunu ifade edebiliriz. Ancak, turist başına düşen ortalama harcama miktarında en fazla 850-900 seviyelerinin üzerine çıkamıyor olmamız, turizmin niceliği kadar niteliği konusunda da gelişim göstermemiz gerektiğini bizlere hatırlatıyor. Öyle ki, 2021 yılının tamamında 834 dolar olan kişi başına düşen ortalama turizm harcaması, değer olarak rekor kırdığımız 2022 yılının ikinci çeyreğinde 730 dolara kadar geriledi. Diğer bir deyişle, ülkemizde daha fazla misafiri ağırlıyoruz ancak bu daha fazla misafirden ortalama olarak daha az kazanç elde ediyoruz.
Bu konuda endüstriyel turizm alanındaki önemli hususlara eğilmemiz gerekiyor. Bir master plan olarak turizm sektörünün niteliğinin de artırılması, ülkemizde misafir ettiğimiz turistlerin ülkemize sağladığı katma değerin artırılmasına yönelik adımların atılması, böylesine güçlü bir potansiyele sahip olan ülkemizin turizm sektöründen çok daha fazla kazanç sağlamasını beraberine getirecek. Çünkü rekabet çetin. Küçük bir kıyas yapmak gerekirse; kişi başına ortalama turizm harcaması Avrupa ülkelerinde 1000-1300 dolar düzeyinde ABD’de 1500 doların üzerindeyken Maldivler için bu değer 2500 dolara yaklaşıyor.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…
Bu yazı 17 Ağustos 2022 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayımlanmıştır.
