Baz Etkisi

Şu sıralar herkesin dilinde tek bir terim var: baz etkisi. Her ne kadar geçmişimizde yüksek olmasına aşina olsak da enflasyon oranının yükseldiği zamanlar, düşük seyrettiği zamanlara kıyasla daha çok haber değeri taşıyor ülkemizde. Hepimizin yakından takip ettiği ve maalesef ki takip etmekle kalmayıp da hissettiği gibi 2021 yılının sonundan bu yana enflasyon oranında hızlı bir yükseliş söz konusu. 2021 yılının Kasım ayında %21,31 seviyesinde olan tüketici enflasyonu 2022 yılı Ekim ayı itibarıyla %85,51 düzeyine kadar yükselerek uzunca bir dönemin en yüksek seviyelerine ulaşmıştı.

Bu haftanın başında Kasım ayı enflasyon verilerini açıkladı TÜİK. Bu verilere göre, tüketici fiyatları Kasım ayında bir önceki yılına aynı ayına göre %84,39 oranında artış gösterdi. Hiç şüphesiz resmi istatistiklerle bu artış oranından hiç hoşnut değiliz. Ancak Ekim ayındaki tepe seviyesinden bir miktar da olsa gerçekleşen gerileme ¨enflasyonda zirveyi gördük mü¨ sorusunu da beraberinde getirdi. Görünen o ki zirveyi gördük ve geri çekilme başladı. Bunun sebebi de bu haftaki buluşmamıza ismini veren baz etkisi.

Birincisi bu gerilemenin sebebi fiyatlardaki gerileme değil fiyatların artış hızındaki gerileme. Bazı dostlarımız çarşı Pazar gezdiklerinde fiyatların düşmediğinden şikayet ediyorlar. Ama zaten veriler de fiyatların düşmediğini ifade ediyor bize. Türkiye İstatistik Kurumunun verileri bize şunu söylüyor: çarşı pazarda fiyatlar genel seviyesi Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre %85,51 artış göstermişti ama Kasım ayında bir yıl önceye göre bu artış %84,39’a geriledi. Yani fiyatlar geçen sene bugüne kıyasla halen %84 artmış durumda. Fiyatlar artıyor evet ama daha düşük bir hızda.

İkincisi ise söze başlarken ifade ettiğim gibi, artık herkesin dilinde olan baz etkisi sebebiyle. Geçen senenin Kasım ayında fiyatlar genel seviyesi aylık bazda %3,51 artmıştı. Bu artış oranı bu Kasım ayında %2,88’e geriledi. Son 12 aylık değişimi aldığımızda geçtiğimiz Kasım ayının yerini alan bu Kasım ayındaki artış görece daha düşük olduğu için, tüketici enflasyondaki gerilemeyi baz etkisiyle açıklamak mümkün.

Ancak asıl baz etkisini Aralık ayından itibaren göreceğiz. Çünkü 2021 yılının Aralık ayında, tek bir ayda tüketici fiyatları genel seviyesi %13,58 artış göstermişti (Evet, yanlış okumadınız, Avrupa Birliği’nin rekor seviyede gerçekleşen yıllık enflasyonundan da yüksek bir aylık enflasyon oranı). Bu Aralık ayında %13,58’in altındaki her aylık artış oranı aslında enflasyon oranında gerilemeyi beraberinde getirecek. Eh bir de hesaba %11,10’luk Ocak ayı, %4,81’lik Şubat ayı, %5,46’lık Mart ayı ve %7,25’lik Nisan ayı aylık enflasyonlarını da katarsak çiçeklerin yeniden açıp da havaların ısındığı bahar aylarına enflasyon oranında neredeyse yarı yarıya varan bir düşüş ile girmemiz mümkün.

Soğuk algınlığı yaşadığımızda bazı günler bir öncekinden daha iyi hisseder, kendimizi iyi hissederiz. Ancak kendimizi iyi hissetsek de tedavimiz tam olarak tamamlanana kadar ilaçlarımızı ve kendimize dikkat etmeyi bırakmamamız gerekir. Enflasyonun ne kadar sancılı ve harap edici bir süreç olduğunu hep beraber yaşadık, yaşıyoruz. Umarım hastalık iyiliğine kapılıp da enflasyonla mücadeleyi bir kenara bırakmayız.

Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle…

Bu yazı 7 Aralık 2022 tarihinde Ticari Hayat Gazetesi‘nde yayımlanmıştır.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s