2016 Yılında Kur Hareketleri

Bundan tam bir yıl önce bugün 2015 Yılında Kur Hareketleri başlığıyla paylaştığım yazımı “Kurlarda hareketli bir yılın ardından 2016 yılı da gerek siyasi gerekse de ekonomik gelişmeler ile beraber kurlarda hareketli günlerin yaşanacağı bir yıl olacağa benziyor.” cümlesi ile bitirmişim. Ekonomi çevrelerinde bir söz vardır: “İşler iyiyken ve iyiye giderken finansçıları dinleyin. İşler kötüye gider gibi olunca iktisatçıları dinlemeye başlayın” diye. 2016 işlerin pek de iyi gitmediği, hareketli bir yıl oldu gerçekten de; geçen sene tam da bugün söylediğim gibi.

2015 yılının yine Aralık ayında gelen ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırım kararından sonra 2016 yılı boyunca birden fazla kez faiz artırımına gidileceği bekleniyordu bankanın. Dolayısıyla 2016 yılının tamamında, her FED toplantısı zamanında faiz artırım kararı piyasalar tarafından satın alınıyor, ufak gerginlikler oluşuyor; ancak bir türlü gelmeyen -daha doğrusu gelemeyen- faiz artırım kararından sonra piyasalar yeniden bir rahatlama evresine giriyordu. Keza, ABD’den gelen verileri yorumlamakta hiç gecikmeyen piyasa çevreleri faiz artırım kararının ihtimalini günbegün değişikliğe uğratıyordu.

Beklenen faiz artırım kararı bir türlü gelmedi 11 ay boyunca. ABD ekonomisinin toparlansa da arzu edilen seviyelere ulaşamamış olması FED’in elini biraz daraltırken artık kesin bir şekilde beklendiği üzere yine bir Aralık ayı toplantısında faizler 25 baz puan yukarı çekildi. Hem biz hem de ABD ekonomisi geçen sene bugünden çok farklı bir yerde. Önünde genişlemeci maliye politikası uygulanacağını her fırsatta ifade eden yeni bir Başkan, daha toparlanmış bir konuma ulaşan bir ABD ekonomisi ve hedeflerine daha da yaklaşan bir Merkez Bankası var artık. Dolayısıyla FED’in 2017 yılındaki birden fazla faiz artırımı beklentisi bu sefer gerçekleşebilir.

Ama tabi hayat bu, ne zaman ne olacağı belli olmuyor. 2016 yılı sanki sözleşilmiş gibi birçok önemli mi önemli olayı içinde barındırdır. Başkanlık seçimleri, Brexit, küresel ticaretin de büyümenin de yavaşlaması, dünyanın birçok yerindeki siyasi karışıklıklar ve bunların topyekün olarak ortaya çıkardığı belirsizlikler. Tahminler konusunda çok başarılı olduğum söylenemez ama 2016 gerçekten de hareketli bir yıl oldu ve 2017’nin de 2016’dan aşağı kalır yanı olmayacak gibi. Umut edelim de bu sadece ekonomide olsun. Allah ömür verir de 3 Ocak 2018’de hayatta olursak, yine buradan yorumlama imkanı ediniriz tahminimizi.

Aşağıda 2016 yılında seçilmiş gelişmekte olan para birimleri ile majör para birimlerinin Amerikan Doları karşısında gösterdikleri performansı içeren bir şekil bulunuyor. Şeklin üst tarafında kalan para birimleri yıl sonunda Amerikan Doları karşısında değer kazanan para birimleri olurken alt tarafta kalan kızarıklık ise değer kaybını gösteriyor. Basit değerlendirmelerimize şununla başlayalım: Amerikan Doları’nın gelişmiş ülkelerin para birimlerinin ağırlıkta olduğu para birimleri karşısındaki değerini gösteren ve tüm ekonomi camiasınca gösterge kabul edilen DXY endeksi 2016 yılında %4,2 oranında artış gösterdi. Basit bir deyişle; Amerikan Doları 2016 yılında dünya genelinde %4,2 oranında güçlendi.

Üst üste dört yıldır seneyi yükseliş ile tamamlayan DXY endeksinin artışının hiç şüphe yok ki özellikle gelişmekte olan para birimleri karşısındaki etkisi de onlar karşısında değer kazancı şeklinde oluyor. Dolayısıyla, şeklin alt kısmında nispeten gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini görmek mümkün. Ancak dikkat çeken bir husus; 2016 yılında Rus Rublesi ve Güney Afrika Randı (ki bunlar bir önceki seneyi büyük değer kayıplarıyla kapatmıştı) kayıplarını geri alarak Amerikan Doları karşısında olumlu ayrışan başlıca para birimleri arasında yer aldı.

Lafı çok fazla uzatmadan listenin sonuna da bakalım. Listenin en altında yer alan Meksika Pezosu 2016 yılında %20,6 oranında değer kaybederken ikinci sırada ise Türk Lirası yer alıyor. 2016 yılının son günlerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı “Türk Lirası’na Dönüş Çağrısı”nın da etkisiyle kayıplarını bir miktar geri alan Türk Lirası yıl boyunca Amerikan Doları karşısında %19,3 oranında değer kaybetti. Üçüncü sırada ise 2016 yılında Brexit gibi büyük bir olayı yaşayan Sterlin var. Sterlin’in Dolar karşısındaki değer kaybı da %18,9.

Şekil: Seçilmiş Para Birimlerinin 2016 Yılında Amerikan Doları Karşısındaki Değişimleri

kurlar

2015 yılının sonunda da söylemiştik ama 2016 her açıdan 2015 yılını aratan bir yıl oldu. Umut edelim ki 2017 yılı, belirsizliklerin, keskin hareketlerin sadece ekonomi çevrelerinde görüldüğü, onun da etkilerinin derinden hissedilmediği bir yıl olsun. Lakin görünen köy kılavuz istemiyor; 2016 yılından getirdiğimiz hareketlilik bir takvim yaprağı değişikliği ile sonlanacağa benzemiyor.


kur2016

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s